Geçtiğimiz cumartesi, özgürlüğümüzün rafa kaldırılmasına ramak kaldığı günün yıldönümüdür. Amerika"nın güdümünde ve kontrolünde yönetilmemize ramak kaldığı gündür. Vatanseverlerin kellelerinin tek tek alınmasına ramak kaldığı gündür. Bileklerimize, yüz yıl çıkarılmayacak kelepçelerin vurulmasına ramak kaldığı gündür. Millî iradenin diz çöktürülmesine ramak kaldığı gündür.
Bu böyle bilinmelidir
Aradan tam bir yıl geçti. Bazı noktaları sizlerle paylaşmak istiyorum:
Resmini her görüşte gözyaşlarıma hâkim olmakta zorlandığım, kahramanlar kahramanı Ömer Halisdemir cennetmekâna hayranlığımı paylaşmak istiyorum. Bütün samimiyetimle; şu an bile televizyonlarda onun kurşunlandığını gösterdiklerinde, o kurşunları ben yemişim gibi acı çekiyorum. Bu nasıl bir kahramanlıktır? 15 Temmuz 1916"da, abartısız, binlerce kahramanımız vardır. Hepsine de dua ediyorum. Ama Ömer Halisdemir"e olan hayranlığım, ölünceye kadar hatırımdan çıkmayacaktır. Bu nasıl bir emir-komuta zinciridir. General emrediyor, Ömer eksiksiz yerine getiriyor. Canı pahasına Öleceğini bile bile Asker budur İnanç budur Vatan sevgisi budur
Onun adı geçtiğinde, hattâ ayağa kalkarak saygı duruşunda bulunmalıyız.
Mekânı cennet olsun!
Öte yandan, Adil Öksüz"ün kaçışını, bulunamayışını içime sindiremedim, sindiremeyeceğim! Böyle bir şey olamaz! Ekranlarda ondan söz edildiğinde yonuzeriği, yahut taşlıarmut yemişim gibi hissediyorum kendimi. Boğazıma bir şeyler düğümleniyor. Ama inanıyorum ki o hâlâ Türkiye"dedir ve günün birinde hâkim önüne çıkarılacaktır.
Değerli okuyucularımız; dolaylı ifadeler kullanmaya gerek yok, ABD tam kırk yıl bu olay için yatırım yapmıştır. Bugün demeç veren sözcüsü şöyle dedi:
-Demokrasiye inanmış cesur Türkler bir yıl önce darbeyi önlemişlerdir.
Bu ifade, bükemediğin eli öpeceksin atasözümüzün örnekli uygulamasıdır.
Şunu hiç aklımızdan çıkarmamalıyız: Amerika, bizi kukla bir iktidarla yönetme düşüncesinden asla vaz geçmeyecektir. Uyanık olacağız.
Dün sağcı-solcu diye, Kürt-Türk diye bizi birbirimize düşürdüler, vatanımızı bölmeye çalıştılar; PKK"yı başımıza bela ettiler, bugün de Fethullah Gülen"i Yarın kimleri karşımıza çıkaracaklarını bilmemiz, tahmin etmemiz, daha şimdiden ellerini bozmamız lâzım. Bu konuda istihbaratımıza çok büyük görevler düşmektedir. Devletimiz aleyhine yeraltı faaliyetlerinde bulunanları, iş işten geçmeden tespit etmeleri, derhal karşılığını vermeleri gerekmektedir. Sadece bu vazife ile ilgilenecek bir birim kurulmalıdır!
Unutmayalım ki hem Türk dünyasının hem İslâm ümmetinin umudu Türkiye"dir! Türk"ün ve İslam"ın özgürlük meşalesi sadece ve sadece Türkiye"de yanabilir! Bunun için hepimizin, özellikle hükûmetlerimizin, devletimizin çok uyanık olmaları lâzımdır.
Yorum sizin