Bu sabah saat
05.30 sanayi bölgemizden geçmek durumundayım. İstihdamından
dolayı onur duyduğumuz fabrikaların bacalarından sütun gibi dumanlar
yükseliyor. Küçük sanayi aynı konumda. Bu iş yerlerinde yakıt olarak ne
tüketiliyor bilmiyorum. Hava kirliliği
yönünden gerekli ölçümler
yapılıyor mu? Yükselen duman is yavaş
yavaş Kahramanmaraş ovasının üzerine çökeliyor. Ülkemizde
doğalgazın henüz yaygın olmadığı dönemlerde şehirlerde hava kirliliği had
safhada. Rahmetli Ecevit de başbakan.Sorunla ilgili TBMM de görüşme var.Kürsüde Ecevit durumun vahametini
anlatıyor.İstihza ve alayla muhalefet
milletvekilleri sözlü sataşmada ve gülüşmelerle Ecevit"i tiye alıyolar.Tahkir
olan Ecevit"in milletvekillerine
mukabele ederek kullandığı şu cümlesini hiç unutmadım;""Gülerken bile
zehirleniyorsunuz..""Oyıllrdan bu yana hayli zaman geçti, maalesef hala
aynı noktadayız. Onurduduğumuz bu
yatırımlarda yakıt olarak ne tüketiliyor biliyur muyuz? Gerekli denetimler
yapılıyor mu? Kentimize doğal gazın gelmesinden bu yana hayli zaman
geçti.Gerekli dönüşümler neden yapılmadı? Kahramanmaraş ve ovasına çöken bu
zehirli gazın ve kirlilğin önü ne zaman alınacak.Fabrikalarımız
Silopi"nin asfalt tozunu yakmak zorunda
mıdırlar? Maliyeti düşürmek için bu yanlış uygulamaya devam etmek zorunda mıyız?
Sene 1989 Karboy boya fabrikasında yönetici
konumundayım.Karboy"dan başka boya
fabrikası yok. O günün koşularında en temiz yakıt olan,gene fosil yakıt, brolürlerde
beş numara foiloil yakıyoruz.Bir ilk
olarak okul mesabesindeki Karbay"dan bu yana onlarca boya fabrikası oldu.Emsal fabrikalar ve ısı endeksli
fabrikalar hep asfaltit yakıyor.O yıl
Bursa Ticaret ve Sanayi Odasından bir heyet,örnek ilk tesis olması adınaKarboy"a
inceleme gezisine geldiler.
Heyete ben mihmandarlık yaptım.Kahramanmaraş gibi taşradaki bir ilde böyle bir
tesisi kurmaktan dolayı bizleri kutladılar.Gezinin sonunda atık suyumuzu
nereye deşarz ettiğimizi sordular.Ben de
safiyaneErkenez Çayı"na dedim.İlgili bana; "Şimdilik sizin çevre
kirliliği diye bir sorununuz yok.Sizdede emsal fabrikaların çoğaldığı
gün kirlilikten başınızı
alamıyacaksınız. Aynı hatayı biz Bursa"da yaşadık.Tüm atıklarımızı Nülifer
çayına boşalttık.Önce biz onun üstüne kustuk.Şimdi de o gerisin geriye bizim
üstümüze kusuyor.Yol yakınken gerekli önlemlerinizi alın."" Diye uyarıda
bulundu.Neolçüde önlemler aldığımızı kamu oyununun vicdanına sormak lazım.Ara
sıra kale alınmayan yerel basında Aksu Çayıyla ilgili yazılar çıkıyor ama kimin
umurunda.
Yine o
yıllarda Çorlu ve Çekezköy"de bazı
testil boya fabrikalarını görme şansım
oldu.Tüm fabrikaların kazan dairelerine doğal gaz kullanılıyor.Kazan daireleri sanki idari
hizmetlerin sürdürüldüğü bürolar gibi tertemiz. Fabrikaların atık sularını hem
biyolojik hem kimyasal arıtmaları tam kapasite çalışıyor.
Geleceğimiz için
önem arz eden bu kirlilik ve duman
rahmet isteyen Ecevit"i bize
hatırlattı.Ona da Allah rahmetiyle muamele etsin.