İSMAİL KURTUL

Bir şehrin ekonomisine, kalkınmasına, sosyal yapısının gelişmesine katkıda bulunmak bir insanın toplumuna yapabileceği güzel işlerin belki de başında gelir. Karşı tarafta bulunan suyu, kanallar açarak çorak araziye aktarmak gibi bir iştir bu, aynı zamanda halkı ve tabiatı, huzurlu bir hayata kavuşturmaktır. 

Yıllar vardır ki; bu şehir, gelişim göstermek bir tarafa ürettiklerini bile doğru düzgün pazarlayamamış, endüstriye dönüştürememiş, hatta toprağından yeteri kadar yararlanamamıştır, hâlâ da birçok alanda bu böyledir. Toprak sahibi çiftçiler, yıllarca topraklarında mevsimlik olarak domates, patlıcan, salatalık, havuç, turp, şalgam, üzüm gibi ürünlerin yanı sıra birkaç tür daha meyve ve sebze üreterek hayatlarını devam ettirmişler. Ürettiklerini ise sadece şehir halkına pazarlayabilmişler, birçok üründen ise gerekli randımanı dahi alamamışlardır. Bunların içerisinden, değişik ürünler ekip biçenler elbette olmuştur, ancak başarmak çok zaman almıştır. Mesela bir elin parmakları sayısınca denilecek kadar az sayıda çiftçi pamuk ekmiş fakat kozalar çatlamamış, üretici; endüstriyel pamuk üretimiyle çok geç tanışmıştır. Bu süre içerisinde rehberlik eden birisi de çıkmamış, dolayısıyla kendi bildikleriyle üretmeye çalışan çiftçi, emeğinin karşılığı alınamamıştır. İşin içine bir de işçilik masrafı girmişse, gelir de düşmüş, bu da üreticiyi işinden soğutmuştur!  

Küçük çaplardaki arazilerde üretilen pamuk, birkaç çırçır fabrikasında işlenirken, nihayet yıllar sonra Maraş Ovası"nda devrim niteliğinde, verimli ve elyafı Ege kalitesinde pamuk üretilmeye başlanmıştır. Bu gelişmeyi iyi değerlendiren birkaç kişiden birisi de İsmail Kurtul olmuştur. Bir işte öncülük etmek oldukça önemlidir ve tamamen bir cesaret işidir. Takdir edilmelidir ki; İsmail Kurtul ve birkaç cesaretli müteşebbis, şehri endüstriyle tanıştırmışlar ve o günün şartlarında ciddi atılımlar yaparak, gözükara bir şekilde yatırımlarda bulunmuşlar ve kurdukları fabrikalarla bu şehirde iplik ve dokuma üretiminin, dolayısıyla refahın yolunu açmışlardır. 

Kimse zannetmemelidir ki; Kahramanmaraş sanayisi ot biter gibi yerden bitmemiştir. Elbette yeni nesil bunları bilmeyecektir ama daha ilerisi ve müteşebbis insanlar yetişmesi için bunların bilinmesi gereklidir. Hatta nesiller arasında bunların birer örnek olarak anlatılması ve gündemde tutulmasında fayda vardır.  

Kahramanmaraş"ta kurulan bunca fabrikalar, bu ilk hamleden örnek alınarak takip edilen teşebbüslerin, belki de kimileri için birer özentinin ürünüdür. Memleketin insanlarına iş ve aş kapısını bu ilk müteşebbisler açmışlar, hem kendileri birer sanayici ve işletmeci olmuşlar, hem de iş verdikleri insanların daha müreffeh bir hayat yaşamalarına vesile olmuşlardır. 

Bu bir avuç insan, önlerinde bir rehber, bir planlayıcı olmadan, şehrimizde bir çığır açarak sanayi hamlesini başlatmışlardır. Hangi iş kolu veya hayır kapısı olursa olsun, ilk hamle değerlidir, bu yüzden bu kişilerden hayatta olanların kıymeti iyi bilinmeli, vefat edenler minnet ve rahmetle anılmalıdırlar. İşleyen bir yolun lüks asfalt yapılmasından, hiç yokken ve ilk defa ham yol olarak açılması kat be kat daha önemlidir, yani yolun gerekliliğini görmek ve kavramak, sonrasında da planı uygulamaya koymak, başarının temelidir, gelişim de zaten bunlardan sonra olacaktır. Bundan dolayıdır ki; merhum İsmail Amca ve diğerleri, yani sanayinin başını ilk çekenlerden her biri, gerçek birer kahramandırlar. 

Hem yaptıkları bu başarılı işler bakımından, hem de mütevazı yapıları bakımından İsmail Kurtul ve diğer müteşebbislerin benim yanımda ayrı bir yerleri vardır. Sözünü ettiğim kişilerin çoğu beni tanımazlar, benim de onlarla herhangi bir yakınlığım olmamıştır. Onlar ayrı dünyaların, ben ve benim gibiler ayrı dünyaların insanlarıyız, İsmail Amca da bunlardan biriydi. Ancak, İsmail Amcayı nerede gördümse hâl ve hatırını sordum, o da çok sevecen ve samimi bir şekilde benim hâl ve hatırımı sormuştur, beni tanımış mıdır, tanımamış mıdır bilmiyorum, daha çok tanımadığı kanaatindeyim ama hep tanıyor gibi davranmış olduğuna şahidim, bu da güngörmüşlüğün, insana değer vermenin bir tezahürüdür. 

Bazı iş ve işlemler vardır ki; açıktan olmasa da niyeti cihetinden isteklisini bulur, mıknatıs gibi kendisine çeker, isteklisi de gider o işi kendisi bulur. Merhum İsmail Amcanın elbette ki başka hayır ve hasenatları da vardır, ancak; ilimizdeki İlahiyat Fakültesinde İsmail Kurtul adının bulunması da böyle bir şeydir, adına da layıktır, oğlu Abdülkadir Bey"in gayretleri de takdire şayandır. 

Yeni nesil pek bilmese de İsmail Kurtul ismi duyulduğu anda Kahramanmaraşlıların aklına hep hayır ve hasenat sahibi bir kişi gelmiştir. Bu da herkese nasip olmaz, bir şeyin nasip olması için kişinin kendisi de nasibini araması, nasip olacak işin peşinden koşması gerekir. 

Arkadan gelenlere emsal olmasını temenni ediyorum, bu vesileyle de İsmail Kurtul Amcaya Yüce Allah"tan rahmet diliyorum, mekânı Cennet olur inşallah, biz iyi bir insan olduğuna şahidiz. 

 

 


M. Nedim Tepebaşı

30.08.2021 12:44:21


Hemşehrimiz Işıksalan “ULUSAL TV”de

Cüce ,” Kahramanmaraş’ın ve ilçemizin artık kaybedecek bir dakikası bile yok.”

Görgel: “Ziyaretler Salı ve Cumartesi Günleri Randevusuz Yapılacak"

Başkan Akpınar, Mahalle zi̇yaretleri yaparak vatandaşlarla hasbi̇hal etti

“Kazandığımız belediyelerinde kazanmadığımız belediyelerinde ensesinde olacağız”

Ceyhan “ Oyların mühürsüz, ağzı açık şekilde ve güvenlik güçleri olmadan adliyeye getirildi.”

STK’lardan Görgel’e destek

Dedeoğlu, “Memleketimizin Ankara’dan 100 yıllık alacağı var “

Ceyhan; “Ilıca için yeni bir sayfayı birlikte açıp yazalım”

Hava-İş Depremzedelerin yanında!

Ateş, “Fatma Şahin'den daha iyi bir belediye başkan adayımız var, Zeynep Özbaş Arıkan var”

Arıkan, “Bizim en büyük projemiz, şehrimizi bir an önce ayağa kaldırmak”

Ceyhan, “Gümbür gümbür geliyoruz”

Ateş, “Cumhuriyet Halk Partisi birçok ilçede iddialı duruma geldi”

Arıkan, “Kahramanmaraş’ın en büyük sorunu barınma”

Kahramanmaraş’ta Tefecilik Operasyonu

Arıkan, “25 bin 046 kişilik stadyum yapacağız”