Bazı şeyler hatırlanır, bazı şeyler unutulmaz, bazı şeyler ise kendini unutturmaz, bazı olaylar hatırlatma yapar, bazı olaylar uyarır, bazıları ise unutulmamak için insanın hep karşısında durur; 06 şubat, saat 04,17 gibi!
 

Bir yıl içinde, deprem hakkında çok şeyler konuşuldu ama dağılan bilye gibi, yaşananları hiç bir şey değiştiremedi.
 

Sağlıklı, doğru işler yapmak yaşananlardan önce olursa bir işe yarar. Yaşananlardan sonra konuşulanlar, ileriye yönelik sağlıklı ve doğru işler yapmanın yolunu açmalı ve aydınlatmalıdır, ancak, yaşananların acısı büyük olunca çokları için sağlıklı düşünmek de zorlaşmaktadır. 
 

Yüksek katlar ve kod farkından kat kazanımları gibi konularda, meclis toplantılarında yaptığım itirazlara gazeteci Sayın Mehmet Taş canlı yayında; " Bir Gazeteci olarak bütün meclis toplantılarını aksatmadan takip ettim, yüksek katlar için Nedim Tepebaşı'dan başka karşı çıkan ve itiraz eden kimse olmadı" diyerek geçmişte olanlara şâhitlik etmişti, ne var ki; böyle zamanlarda insan doğru işler yaptığına bile sevinememektedir yani insan; keşke bu acılar yaşanmamış olsaydı demekten kendini alamamaktadır.
 

Devlet, hiçbir işte boşluk bırakmaz, bırakmamalıdır, her zaman ve her işte halkına rehberlik etmeli ve onları takipsiz bırakmamalıdır. Devlet güç ve öncü  demektir, otorite demektir,devlet yönetiminde her şey zamanında olmalı, bir tecrübe ve liyakatlar bütünü olan devlet yönetiminde ihmallere yer olmamalıdır. Olanlar oldu, dilerim, bütün yaşananlardan geç de olsa ders alınır. Doğru ve sağlıklı işler yapmak vatandaşın görevidir, sağlıklı ve doğru işler yapılmasını sağlamak da devletin temel görevdir. Bundan sonraki süreçte böyle olmasını bir hak olarak beklemeliyiz.
 

Depremde vefat edenlere Yüce Allah'tan rahmet diliyorum, mekanları inşallah cennet olur, yönetenlere ve iş yapanlara da basiret ve samimiyet diliyorum.