M. Nedim Tepebaşı

Tarih: 19.02.2024 18:25

Bilgi Toplumu

Facebook Twitter Linked-in

Gerçek düşünürler ve dürüst yöneticiler halkın bilgili olmasını isterler çünkü bilgili topluluklarda olumsuz işler olmaz, yanlışlıkla olsa bile hatırlatıldığında hemen dönüş yaparak davranışlarını düzeltirler, istekleri mutlak insanlık yararına olur, yanlış isteklerde bulunmazlar, haksızlığa karşı çıkmak bir tarafa ne pahasına olursa olsun haksızlığı mutlaka durdururlar, en azından düzeltilmesi için uğraşırlar, güç sahiplerinin yanlış işler yapmalarına canları pahasına da olsa asla izin vermezler, bu da yöneticiler başta olmak üzere herkesin yararınadır, huzur demektir, refah demektir ama bozulmuş, değerlerini kaybetmiş ya da kaybetmek üzere olanlar, bilgililer yerine bilmeyenleri tercih ederler çünkü onları idare etmek, onları yönetmek, onları yönlendirmek kolaydır, bu da onlar için kişisel güç demektir.
 

Bilgili toplum güçlü olur, bilgili toplumlarda devletler de güçlü olur,  iradesi zayıf, yeterli yönetim dirayetli olmayanlar, halkın güçlü olmasından hep korkmuşlardır. 
 

Bilgi toplumu olmak elbette ki kolay değildir, başta o her olumsuz iş için araya sokuşturulan   dışgüçler asıl burada devreye girerler, içeridekilereden önce güçlü toplumu onlar istemezler, gelişmemiş toplumları sömürmek onlar için diğerlerinden daha kolaydır.
 

Aslında bilgi toplumunu yönetmek diğerlerinden daha kolaydır, en azından kontrol eden ve gerektiğinde uyaran insanlar vardır bu da doğru işler yapılmasını kolaylaştırır ve garanti altına alır, verimi artırır. 
 

Bir toplumda bir kısım derecelerde tahsil yapılması o toplumu bilgi toplumu yapmaz, bunun en güzel örneği halihazırdaki toplumumuz ve bizim durumumuzda olan toplumlardır. Kendi alanında birikimi olanları, bilgi toplumu yolunda alanların kendilerine çağırdığını ve havada kaptığını herkes bilmektedirler. Peki, bizde böyle mi?
 

Bugüne kadar görülmemiş bir felaket yaşadık, hâlimiz ortada, depremi bahane ederek uygunsuz iş yapanlardan, iş yaptıracak olanları söğüşleyenlerden herkes şikayetçi ama düzeltmek veya yanlış işlere meydan vermeme adına bir yaptırım da yok, memleket gecekondu çöplüğüne döndü, kafasına estiği gibi iş yapanların haddi hesabı yok, hele bir de seçim yarışına girildi ki tutabilene aşk olsun. İşte hâlimiz! 
 

Bilgi toplumu olma yolunda ciddi çalışma yapılmadığı sürece hiçbir şey düzelmez, toplumsal huzur sağlanamaz, birbirimizi kandırmayalım, toplumsal değerlerin yok olması başıboşluk getirir, başıboşluk toplumu bozar, uyanmak zorundayız, zorundasınız,  bilgi toplumu olmak bir zorunluluktur.
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —