Çanakkale denilince, her bakımdan yokluk içerisindeki bir milletin yedi düvele karşı verdiği savaş akla gelir, dost düşman bunu herkes de böyle bilir, bu, işin herkesce bilinen ve tekrar edilen tarafıdır. Aslında Çanakkale bir Dünya destanıdır. Bu destanın görünen tarafından başka bir de görünmeyen tarafı vardır ki o pek konuşulmamaktadır. Osmanlı, elbetteki bir cihan devletidir, çok büyük işler başarmıştır, çağ açıp çağ kapatmıştır, ne var ki o dönemde de bugünün eleştiri konusu olan hatalara benzer büyük hatalar yapılmıştır. Dünden bugüne yaşanan hataların ana sebebi, toplum ve yönetim olarak, temel kuralların uygulamasındaki bozulmadır. Bir toplum kendini yücelten güzel ve doğru davranışlarından sapmadıktan sonra o toplumu değiştirmeyeceğine dair Allah'ın açık beyanı vardır. İdrak edilmese de bize göre Allah'ın sistemi etkin bir şekilde işlemektedir. Bugün olduğu gibi o gün de içten, "Biz Müslümanız, Allah bizi destekler hatta buna mecburdur" şeklinde dayanaksız bir duygu ve boşvermişlik yaşanmıştır, ancak Allah'ın nazarında işlerin adalet üzere yürütüldüğü nedense gözardı edilmiş ve Allah'ın kimseye mecbur olmadığı unutulmuştur, hâlbuki Müslümanlar Allah'a bağlı kaldıkları sürece Allah onları destekleyecek ve koruyacaktır, bunu da kendi üzerine almıştır. Ne var ki bozulma dönemlerinde tarih hep tekerrür etmiştir. Bu zafiyeti gören düşmanlar elbirliği ile dünya devini yok etmek için ittifak etmişler ve hepsi Çanakkale'ye üşüşmüşlerdir.
İş bu kerteye gelince derin feraset sahibi milletimiz işin başa düştüğünü görmüş, evini barkını, tahsilini, işini gücünü unutmuş vatanı koruma derdine düşmüştür. Bütün sıkıntılı dönemlerde hep böyle olmuştur, en zor dönemlerde millet şuuru devreye girmiş, herkes üzerine düşeni hakkıyla yerine getirdikten sonra kendi yerine ve işine dönmüştür.
Çanakkale millet olma, devletini ve vatanını her şartta koruma bilinç ve sadakatinin zaferdir. benzeri ise çok azdır. Aslında Çanakkale insanlığın ve insanî olan her şeyin kurtarıldığı bir zaferdir.
Zafer kazanılmasına kazanıldı ancak bir de bu bilincin korunması vardır, tarihin her safhasından örnek ve ibret alınmalıdır, hiçbir zaman gözardı edemeyeceğimiz halen bizi yok etmek isteyen bir ittifak gücü vardır. Her fırsatta bizi kendi değerlerimizden uzaklaştırmaya ve koparmaya çalışan odaklar vardır. Aile yapımız büyük yaralar almıştır, inaç yapımız ona keza, gençlik derseniz onlar ayrı bir ihmal topluluğudur. Bütün bunları görmezden gelenlerin de hatalarını görmek zorundayız, evet biz inşallah ile Allah'a bağlıyız ama oturduğumuz yerden inşallah, maşallah ile bu işleri düzeltemeyiz, Allah bizden çalışmamızı ve dürüst olmamızı, dürüst iş yapmamızı istemektedir. Çanakkale ruhu budur. Çanakkale ruhunu doğru anlamak, korumak ve yaşatmak zorundayız, milleti millet yapan bu ruhtur, devleti yaşatacak olan da bu ruhtur.
Çanakkale şehitlerimizi ve diğer şehitlerimizle birlikte gazilerimizi şükranla ve rahmetle anıyorum, mekanları cennet olsun,hayatta olan gazilerimize de afiyetler diliyorum.
