Bizim, acıları ve sıkıntıları hafifletilmesi gerekirken sorunlarının her gün daha da çoğaldığı, çözüme kavuşturulamadığı Maraş gibi bir derdimiz var,
İlişkilerimizin sanki pamuk ipliği ile bağlı gibi duran Türk Dünyası dışında, bizim üzerimizdeki plan ve projelerinden dolayı, nerede ki dostumuz diyebileceğimiz başka devletlerin olmayışı yüzünden Dünya devletleriyle dertlerimiz var,
Sömürülen ve iflah olmayan Müslüman ülkeler gibi bir derdimiz var,
Gerçeklerle buluşturulması gereken büyük insanlık âlemi ve insanî ilişkilerin hürriyet kapsamında çözüme kavuşturulması gibi çok büyük bir derdimiz var,
Tabiat dahil bütün canlıların korunması gibi evrensel bir derdimiz var ama bunların çözüme kavuşturulması için ne bir gücümüz ne dert edinecek bir duygumuz ne de bir anlayışımız var!
Fırsat bulanın, gizli hatta alenen birbirini soymaya, enselemeye çalıştığı bir dünya ve anlayışla kuşatılmış durumdayız ama düzelmek ve düzeltmek için de bir yerden başlamak zorundayız ki, halihazır yapımızla bunu da yapamayız,
Kendimiz olmak, kendimize dönmek ve gerçekçi olmak en büyük sorunumuz olarak önümüzde durmaktadır,
Çözmek zorundayız!