Dilinin Ucuyla İnanmak
M. Nedim Tepebaşı
Kim alıştırdı bu insanları dilinin ucu ile inanmaya, elinin ucuyla iş tutmaya, yoksa kişilerin yapısında böyle bir meyyallik mi vardı? Aalıştırıldı veya mayasında böyle bir bozukluk vardı, ondan böyle oldu demek kolay, bunlar hiç sorgulandı mı, tedbir alındı mı ya da olan olduktan sonra düzeltmek için ne yapıldı? Bunların cevabı bulunmalı ve verilmeli değil mi?
Birçok ebeveynde böyle bir kaygı yok, olamaz da veya olması zor, onlardan çokları çocuklarını doyurmak derdinde, çocukların yaşları biraz ilerleyince ihtiyaçları artmakta ya da istekleri bütçe sınırını aşmakta, bunu da durdurmaya güçleri yetmemekte, bu sefer bütün güçlerini onların isteklerini karşılamak için sarfetmekte veya usülsüz işlere dalmakta, siyasetin tek kaygısı iktidar olmak, gönüllü kuruluşlar ve yazar çizerlerin işi genelde taraftar oluşturmaya yönelik, kurt kuzuyu kapmak için kapıda sinsi bir şekilde beklemekte.
Görüldü ki öyle imam hatip liseleri, Kur'an Kursları açmakla, cemaatlere imkanlar bahşetmekle bu işler çözülemiyor, bunların içini dolduracak, gayretli ve donanımlı elemanlara ihtiyaç var, ortada yeteri kadar ne yetişmiş eleman var ne de kaygı taşıyanlar var yani görüntü var icraat yok. Karşı tarafı temsil ettiklerini söyleyenler denilse, onların kavga etmekten başka bildikleri bir şey yok!
Sürekli söylüyor ve yazıyoruz bir değişim gerek, biraz kaba olacak ama insanlar pis tüylerden kurtulması ve yenilenmesi gerek. Müslümanım diyenlerin dilinden imanlarını kalplerine taşımaları yani dilinin ucuyla inanmayı bırakıp kalbinin tam ortasından, en derin yerinden inanmaları, çalışanların, işini en mükemmel bir şekilde, hakkıyla ve sadece hakkını alarak yapmaları gerekir, böyle olmazsa ne ekonomi ne de ahlâk düzelir. Köle gibi herkes kapitalistlere hizmet eder, "Ben hayatımı yaşıyorum, kimseye de hizmet etmiyorum" diyenler öyle zannetsiler, zaten bu aldanma ve ukalalık biz bu hale getirmedi mi?
Haydin bakalım, bir kendimizi gösterelim, kendinizi gösterin, yalandan inanmayı, yalandan iş yapmayı bir terk edip olması gereken konuma dönelim, bu zor değil, sadece bir değişimdir, doğruya yönelmedir, değişelim, iyi olalım.