Sözü ile, yaptığı işi ile, davranışlarıyla, birbiriyle olan ilişkileriyle doğru insan olmak kişi için en büyük meziyettir amma velakin kazanamadıklarımız güzellikleri kazanmaya yönelmemiz gerekirken her geçen gün daha da geriye gitmek, ahlâken bozguna uğramak nasıl bir ruh hâlidir bilemez olduk!

Malum büyük bir felaket yaşadık, arkasından bütün ürünleri kasıpkavuran bir felaket daha yaşadık, bunun da arkasından bir kuraklık fekaketi yaşadık ve hâlen de yaşıyoruz, bunların yorumunu yapacak güçte değiliz, inanıyoruz ki Allah bizi bazı zorluklar ve yokluklarla veya kısıtlamalarla sınavdan geçirir, bu Allah'ın kendi beyanıdır, kimse bir şey diyemez, mülk kendisinindir, tasarruf yetkisi kendisine aittir ancak bildiğimiz ve inandığımız bir şey vardır ki Allah asla zulmetmez, zulme izin vermez, bugün başımız gelenler insanların yapıp ettiklerinin ürünüdür, ilahî sistemde bir sünnetullah daha vardır ki bela ve musibetler ayırım yapılmaksızın toplu gelir. Canlı misal olsun diye yazıyorum, bu kadar felaketin ardından, uzun zamandan beri uğramadığım bağa bugün kısa bir süreliğine bir uğradım, ürün yok diyecek kadar, yok demek doğru olmayacağı için demiyorum, çok cılız, tektük görünenler var, bunları da Yüce Allah sanki bize ibretlik vermiş! Bunlar benim, bizim, onun, bunun günahı olabilir, bu durumda ve her zaman bana ve diğerlerine düşen günahlarımıza tevbe etmektir, hatta yaptıklarımızın yanında yapmadıklarımız, belki içimizden geçirdiklerimiz, belki yapma ortamı bulamadığımız için yapmadığımız günahlarımız için de tevbe etmektir. Şimdi biz bu kadar felakete uğramışken olan nedir biliyor musunuz, dikenli tel ve çalılara kapattığımız bir geçiş yerinden, o manialar tamamen toplanarak bir tarafa atılmış, emek verdiğimiz, para harcadığımız ürünler bazıları tarafından hayvanlarına yem yapılmış. İşte geldiğimiz demiyeceğim, içinde bulunduğumuz ahlâk yapısı bugün budur. Öyle zannediyorum ki bütün memleket genelindeki ahlâk da budur. Geçmiş yıllarda ürünlerin bir kısmı toplanıyordu yani çalınıyordu, bu yıl ürün olmayınca ürünlerin yaprakları, kökleri yem yapıldı.

Kimisi aldığı görevi doğru yapmaz, kimisi içeriden araklar, kisimisi yolsuzluk yapar, kimisi devleti soyar, kimisi de bulduğunu kendine çevirir, yapılanların hepsi sahtekârlıktır, ahireti yok saymaktır, ahireti yok saymak insanı nereye götüreceğini bilmemektir hatta inanmamaktır.

Bu halkı bu hâle getirenler eserleriyle övünsünler artık diyeceğim de zarar gören insanlık olacaktır!