M. Nedim Tepebaşı

Tarih: 20.07.2024 01:28

Hedef Şaşırtma Oyunu

Facebook Twitter Linked-in

Usta kavgacılar, hasmını tuzağa düşürmek için birisine farklı yerden bir taş attırırlar, karşı taraftaki, taşın geldi yöne yönelidiğinde pusuda duran kişi arkadan saldırır, şimdi uygulanan sistem budur, şu anda yaşanan ekonomik sıkıntıyı kamufle etmek için emekliler konusu, ahlâkın çürüdüğünü kamufle etmek için de din sömürücüleri ile İslam'ın Arap topluluğunun dini olduğu söylemleri ortaya sürülüyor.

Ayda yüz bin liranın üstünde maaş alanlar, emekli olduklarında elli-altmış bin lira maaş alacak olanlar bile on bin-on beş bin lira maaş alan gariban emeklilerle uğraşıyor, emeklilikle ilgili yasayı sanki emekli kişiler uygulamaya koymuşlar gibi bir algı oluşturuluyor, ortamı yumuşatmak için kocasından boşanıp babasının maaşını alanlardan dem vuruluyor, bunlar söylenirken, etkin güçlerin suskunluğudan ve devletin görevlilerinin uykuya yattıklarından hiç söz edilmiyor, diğer emekliler günah keçisi durumuna düşürülüyor!  Bunları paylaşanlar, yaşlanmış, çalışamaz durumda olan, en verimli çağını devlet görevine hasretmiş insanların onurlarıyla oynadıklarını hiç düşünmüyorlar bile! Bir de herkesin devlet kapısına göz diktiklerinden söz ediliyor ki, bu da ayrı bir taktik olsa gerek çünkü devlet kadrosuna atanmak ciddi torpil gerektirdiği halde sanki herkes devlet kapısında görev alıyormuş gibi bir algı  oluşturuluyor.

Din meselesine gelince; ahlâkın korunmasında en etkin gücün din olduğu bilindiği halde bu olgu yıkılmaya çalışılıyor çünkü ahlâklı insanların ve toplumların sömürmesinin kolay olmadığı biliniyor. Ahlâk çöktüğü zaman toplum da çökme eğiliminde girer, kaldı ki, şu anda toplum çürüme dönemine girmiştir, şu bir gerçektir ki; ahlaksızlık arttığı nispette sömürü kolaylaşır, bu da emeksiz para kazananların işini kolaylaştırır, fuhşiyattan dolandırıcılığa, hırsızlıktan vurgunculuğa, yalancılıktan uyuşturucu kullanımı ve ticaretine kadar her olumsuzluk ahlaksızlıktır, ahlaksızlığın önlenmesinde en etken güç ise dindir. Hiçbir güç dine zarar veremez ancak din istismarcılarının topluma verdiği zararı da başka kimse veremez çünkü istismara kurban gidenler dini bilmezler ve çoğu da yaşamazlar.

Kimsenin namazı, dini kisvesi, adaleti olmayanın sosyal demokratlığı kimseyi aldatmamalıdır.

Toplumda ekonomiden sosyal hayata çok ciddi bir çürüme yaşanmaktadır, bugün bu çürüme, henüz dokunmadığı kişilere de yakın zamanda büyük zararlar verecektir, bulaşmasa bile kokusundan herkes etkilenecek ve zarar görecektir,

Hiçbir kimsenin çocuğu kıymetsiz değildir, başka bir şey düşünülmese bile herkes yaşanılanlara bu taraftan bakmalıdır. Bunu düşünmeyenlere ise söylenecek söz kalmamıştır.
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —