M. Nedim Tepebaşı

Tarih: 11.06.2024 18:39

Kime Uyalım

Facebook Twitter Linked-in

Kim olursanız olun, cepheleşerek, hedef alarak, hakaretker yaparak veya size göre tatlılıkla söylediğinizi zannederek fakat gizliden iğneleyici sözlerle insanlar üzerinde, aşikar ya da gizli baskı kurarsanız, kişileri pısırıklaştırırsınız ya da yalan söylemesine sebep olursunuz veya küstürür kendinizden ve çevrenizden soğutursunuz, daha kötüsü nemelazımcılığı kökleştirirsiniz, bu tür davranışları genelde siyasî bağımlılığı olanlarla herhangi bir gruba bağlı olanlar daha çok yapmaktadırlar, bu da doğruların söylemesine ve dillendirilmesine mani olmaktadır.
 

Hakkını aramayan ve hakkı söylemeyen adamda hayır yoktur, hakkını aramayan ve doğru söylemeyenler her zaman cezalıdırlar, her zaman söylediğim gibi böyle yapanlar kendi cezalarını kendileri kesmektedirler.
 

Tam bir hafta oldu, Tekerek Yolu olarak bilinen yolda bir yaya geçidinin tarumar edilmiş fotoğrafını Facebook'ta paylaştım, fotoğrafı koymadan bir hafta önce, yenilenmek üzere o yaya geçidi sökülmüş, taşları ve molozları yaya geçidine yığılarak geçilmez hâle getirilmişti, bir hafta da bunun üzerinden geçti, nihayet hafriyat dün kaldırıldı, bugün kum serildi, bakalım ne zaman taşları döşenirse! Hani nadasa bırakma diye bir şey var ya herhalde bu nadasa bırakma işi bizim toplumda  alışkanlık yapmış. Ben bunu paylaşınca, belediyeyi arayıp da söyleseniz olmaz mıydı ve benzeri şekline beni hafiften ekeltşrenler oldu. Görüldüğü gibi bizde işler oldukça aheste yürürken işlerin verimli bir şekilde yapılmasını istemek de nerede ki suç sayılır oldu.
 

Şimdi işin bir başka boyutu da bu güzergahta yıkılan binaların büyük çoğunluğunda yeniden yapılanma başlatılmak üzere tanıtım panoları yerini almaya, reklamları yapılmaya başlandı, bu konuyu yazdığımda da söyledim, şimdi iş makineleri çalışmaya başladığında, o kadar paralar verilen bu kaldırımların hâli ne olacak, tamam önceki sorumlu ve yetkisini aşan yetkili bu ihaleyi yapmış, bunu tahmin ediyoruz, işin yeni başkanla alakası yok bunu da biliyoruz, buna asla bir sözüm yok, hani yere göğe sığdıramadığımız kişier böyle bir işi nasıl yapabiliyorlar? Üstelik bunları, kişileri suçlamak için de söylemiyorum, beni takip edenler ve beni bilenler bilir ki böyle konulara girmemeye dikkat ederim, benim söylediğim yapılan işlerin yanlışlığıdır, buradan ötesi ilgililerini bağlar! 
İşin bir başka boyutu ise kullanılan malzemeler! Parkeler konusuna girmeyeceğim, zaten her şey ortada! Parkelerin arasını doldurmak için kullanılan malzeme, kum deseler kum değil, toprak deseler toprak değil, simsiyah tozu olan çürük bir malzeme, bir haftadan beri hatta bazı yerlerde daha fazla zamandan beri malzemeler serildi, ortada çalışma yok, rüzgarın toza toprağa bulamadığı  yer yok, herkes şikayetçi ama dillendiren yok, evlerin içi tozdan geçilmiyor! Bir diğer konu bu bölgede elektrik hatları yeraltına alınıyor, bu çok güzel, firma her tarafı yardı, yırttı ve şu anda bırakıp gitti, bozdukları yerleri ne zaman yapacaklar bilen yok! Bir işi bitirip başka bir yere başlansa, insanlar mağdur edilmese olmaz mı? Bunları söylemek neden suç oluyor? 
 

Kaldırmda parke döşeyen kişiye; bu kaldırımı neden eğimli yapıyorsunuz diye sordum, bize böyle talimat verildi dedi, size bir sözüm yok, sadece merakımdan sordum deyince usta uzunca bir baktı bana, senin dediğin doğru da böyle yapılması söylendi dedi, her cins iş bizde olur ya aşağıdan yukarıya yani asfalttan sonraki  bordürden binaya kadar 15-20 derece bir eğim verilmiş, vardır bir sebebi elbet! Herhalde düz gidecek olan biraz da cambazlık öğrenmeli denilmemiştir! 
 

Şimdi, kimilerine göre bu konular beni neden ilgilendiriyor değil mi?
 

Bir toplum ne çekerse nemalzımcılıktan çeker! Müslümanız değil mi, Peygamberimiz nemelazımcılığı yermemiş midir, bunu felâket olarak nitelendirmemiş midir?
 

Peki, kime uyalım? 
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —