Yaşanan depremden yara almayan yok şu şehirde! Konuştuğum kişilerin çoğu depremden sonra kendinde unutkanlık başladığını söylüyor, toplumda görülen bir gerçek daha var ki; çokları, yaptıklarını çok da bilinçli yapmıyor.
Depremi kendi aklınca fırsata çevirenleri, devleti ve eline düşürdüklerini sömürmeye çalışanları ayrıca yazacağım inşallah, onların görünürde bir sıkıntıları yok, o tipler Maraşlıların deyimiyle; keçeyi suya atmışlar çıkan yerini taşlıyorlar .ama bu devran böyle gitmez. Şunu da söyleyeyim ki; bu yazdıklarımı, toplumsal sıkıntıları ve çaresiz kalanların ıstıraplarını dile getirmek için ve kendimi sorumlu saydığmdan dolayı yazıyorum.
Keçeyi suya atanlar dışında, Maraş"ta büyüğünden küçüğüne herkes sıkıntılı günler yaşıyor, evi yıkılanlar, kendilerine ev yapılıp yapılmayacağı, evlerine orta hasarlı raporu verilenler ise evlerini kurtarabilecekler mi yoksa süreyi geçirdiniz denilip evlerini yıkacaklar mı endişeyle yatıp kalkıyorlar.
Orta hasarlı denilen binalar hakkında verilen mesnetsiz raporlar ise ayrı bir dert, bu raporları verenler neye dayanarak bu raporları yazdılar ve niçin böyle yazdılar, hasarlı diye yazılan binalarda gördüklerimiz ve bu konuda duyduklarımız bizi bile hayretlere düşürüyor, tamam, ben teknik eleman değilim lakin sıva çatlağına da orta hasar yazılmaz ki ama yazılmış, ortada işte her şey!
Neymiş efendim sorumluluk alamazlarmış, iyi de arkadaş sen sorumluluk alamam derken adamların evlerini başlarına yıkmaya çalışıyorsun, peki bundan sorumlu olmayacak mısın? Haydi bu dünyada sana soran olmadı, Allah sana bunu sormayacak mı?
Geçen günlerde bir yetkiliyi dinledim, orta hasarlı binalar depremde hasar aldı dedi, peki Sayın yetkili, orta hasarlı dediğiniz binayı deprem salladı da az hasarlı veya hasarsız denilen binaları deprem sallamadı mı, depremden onlar etkilenmedi mi? Kaldı ki bu raporları siz yazmadığınız gibi o binaların durumlarını da görmediniz, elemanlarınız ne yazdılarsa işlemler o yazılanlar üzerinden yürümüyor mu? Sorumluluk alamam sözünü bu şehirde herkes duydu ve herkes de biliyor, belki sadece sizin haberiniz yok ya da siz de biliyorsunuz! Sorumluluk alamam diyenlerin yanlış raporlarıyla halka ikinci depremi siz yaşatıyorsunuz, yapmayın, günahtır, sizin eviniz barkınız, çoluk çocuğunuz yok mu, bu yapılanların bir benzerinin size yapılmasını ister misiniz? Neden bunları düşünmüyorsunuz!
Bu yapılanlardaki maksat nedir?
Belediyeler henüz çözüm getirmek bir tarafa yükümlülüklerini bile yerine getirmiyorlar ya da vatandaşa bir yol göstermiyorlar, şu gün olmuş daha kimseye güçlendirme ruhsatı verilmemiş ama yönetenler bu iş için süre koymuşlar; 29 Aralık'ta süre dolacak, iş yapacak, evrak oluşturacak firmalarda sıra yok, siz uzayda mı yaşıyorsunuz Allah aşkına! Birisi çıkmış tek başına uygun olmayan veya uygun olan alanları belirlemiş, halkı tedirgin etmiş, siz hangi çağda yaşıyorsunuz, bu zatın dediğine itibar edilirken bu tespitin doğru olmadığını söyleyen yetkili kişilere neden itibar edilmiyor? Sonra güçlendirme için yerine getirilmesi istenilenleri kim hazırladı, hangi kriterlere göre hazırladı? Kış gelmiş, herkes evine çekilmiş, adamlar evlerinde otururlarken kiriş veya kolon sıyırma şartı konulmuş. Sonra bu binaların yapımına kim izin verdi, kontrolü neden yapılmadı da bedeli halka ödettiriiiyor? Devlette devamlılık esastır yani devleti yönetenler bir zarar vermişlerse tazminatını da devlet öder, var mı böyle bir şey, yok! En kolay iş emir vermektir ama emir verenler, o işlerin yapılıp yapılamayacağını da bilmek zorundadırlar. Devleti yönetenler keyfi iş yapamazlar, yaparlarsa sorumlu olurlar, bu dünyada sorulmayanlar ise ötede sorulur.
Bu halka ikinci ağır depremi de siz yaşatmayın! Doğru düzgün bir süre verilsin ve uçuk şartlardan vazgeçilsin.
Mazlumların ahını almayın.