Bulgaristan sınırları içerisinde, bir istasyonda trene birisi biner, kompartmandakilerin hepsi ayağa kalkar, saygı gösterirler, bir istasyon sonra o kişi inerken yine herkes ayağa kalkarak saygı gösterisinde bulunurlar. Olayı anlatan yazarlarımızdan birsi ama ismini şu an hatırlayamadığım için yanlışlık olmasın diye yazmak istemesem de hafızamın söylediğine göre Yakup Kadri, “Kim bu kişi?” diye sorar, “O, bizim köyümüzün öğretmeni!” derler. Peki, bizde böyle mi?
Toplum olarak bizde bir alışkanlık vardır; birisi bir şey söyledi mi, o sözün doğruluğuna veya uygun olup olmadığına bakmaksızın tekrar edip durulur. Öğretmenler Günü münasebetiyle öğretmenlerin aldığı maaştan tutun da yaptıkları tatile varana kadar aleyhte birçok yazıların paylaşıldığı görülmektedir. Halbuki halihazır kamuda çalışanlar içerisinde en çok çalışan, aldığı maaşı hak ederek alan, tatili de hak eden öğretmenlerdir, ben, yaptığım görevlerden dolayı bunu en iyi bilenlerdenim. Yaptığı işin hakkını vermeyenler her kurum içerisinde vardır ancak öğretmenler arasında bu sayı en az olanıdır.
Bir toplumun geleceğini eğitim sistemi kurar, öğretmen de bunu uygular, eğitimdeki eksikliklerin ve aksamaların müsebbibi asla öğretmenler değil, sistemi oluşturanlardır. Topluma en çok emek verenler öğretmenlerdir, saygıyı hak edenler de onlardır.
Toplumun kalkınmasında şahsen başta eğitim, tıp ve Diyanet camiasının önemine inanıyorum, bunların içerisinde de topluma en çok katkısı olanların öğretmenler olduğunu bilerek söylüyorum. Bugün çocuk, anne babasından çok öğretmeniyle muhatap olmaktadır, ne öğrenirse onu da öğretmeninden öğrenmektedir. Öğrencilerden önce veliler öğretmenlere saygılı davranmalı ve destek olmalıdırlar. Varsa hakkıyla görevini yapmayanlar, onları önce üstleri takip etmeli, veliler de işin peşinde olmalıdırlar ancak asılsız ithamlarda asla bulunmamalıdırlar.
Öğretmen ve öğrenci psikolojisi dikkate alınmadan yapılan bazı düzenlemeler eğitimde saygınlığın azalmasına ya da hak ettiği yere gelememesine sebep olmuştur. Şunu bilmek gerekir ki öğretmenden önce öğretmenliğe, eğitimin kendisine saygılı olunmalıdır.
Şehir imar planlarını hazırlayan ekibin içerisinde başta şehir planlamacısı eğitim almış olanlarla inşaat mühendisleri, mimarlar, harita mühendisleri, jeologlar, eğitimciler ve sosyologlarla din görevlileri de bulunmalıdır. Bunlara dikkat edilmeden kurulan şehirler ruhunu bulamamaktadır.
Eğitim ve öğretmen toplum hayatının ana unsurlarıdır, bunlar olmadan medeniyet ve kalkınma üst düzeye çıkamaz.
Bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler gününü yürekten kutluyorum ve minnet duyduğumu saygılarımla belirtmek istiyorum.