M. Nedim Tepebaşı

Tarih: 23.05.2024 14:02

Sıradanlaşmak

Facebook Twitter Linked-in

Sorumluluğunu bilen kişi ya da kişiler önemli işler yapmalıdırlar ya da önemli işler yapılmasına rehberlik etmelidirler şayet böyle yapmazlarsa bunlar sorumluluğunu bilen kişi olmaktan çıkar, sıradan kişi olurlar, bunları sıkı bir şekilde takip etmekse halkın görevidir, eğer halk bunu yapmazsa halk da görevini yapmamış olur. Medenî toplumun en belirgin özelliği budur yani sorumluluğunu bilmek, sorumluluğunu yerine getirmeyeni uyarmak, uyarıyı umursamayanlar için gereğini yapmaktır. Bu medeniyeti kuramayanlar, topluluk olmaktan yani insan kalabalığı olmaktan öteye gidemez, başkaları tarafından yönlendirilmekten, başkaları tarafından yönetilmekten kurtulamazlar.
 

Maraba topluluklar yani az sayıda insan topluluğunun refahı için onlara hizmet eden, emeğinin karşılığını hiçbir zaman alamayan, alamayacak olan insanların çoğunlukta olduğu topluluklar iyi ve güzel işler yapmazlar/yapamazlar, onlar maraba gelmişler ve maraba olarak giderler. Bizzat içinde bulunduğumuz ve benzer topluluklar bu topluluklara örnektir. Bunların bir hedefleri yoktur, idealleri yoktur, plan ve programları da yoktur, bu kişierin programlarını onları sömürenler belirlerler. Bilinçsiz bir şekilde, bazılarının bir yerlere şirin görünmek için yaptıkları örneklemeler yine o sömürücülerin halkı uyutmak için ortaya attıkları laflardan başka bir şey değildir. "Eskiden bu kadar araba mı vardı, böyle lüks evler mi vardı?" benzeri lafların hepsi bu türden sözlerdir. Eğer bu kadarına fırsat verilmese onlar da biliyorlar ki; "Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar" hesabı isyan çıkar ama bunu bile anlamaz, görmez hâle gelen topluluklar bunları büyük nimet olarak görürlerler.
 

Hayatı böyle görenler, böyle düşünenler, her zaman olduğu gibi kör ebe oyununa devam ederler, zaten ediyorlar da! Eğer çok sıkı tedbirler alınmazsa belki de yakın bir zamanda sokaklar bile mafyalaşacaktır, memleket, eli bıçaklı, eli silahlı adamlardan geçilmez oldu, uyuşturucu ticareti en kolay para kazanma yolu oldu, öyle de olmaya devam ediyor. Yaklaşık yirmi yıl oldu, bir sempozyumda, zamanın Gaziantep belediye başkanı Asım Güzelbey, çocuklarımızı uyuşturucu belasından kurtarın diye basbas bağırmıştı. Ne oldu, hiçbir şey yapılmamış ki gelinen durum ortada!
 

Sorumlu kişiler, sorumluluk alanlar! Eğer iyi işler yapmazsanız, iyi ve güzel işler yapılmasının önümü açmaz, bizzat içinde bulunmazsanız topluma en büyük kötülüğü siz yapmış olursunuz. Yıllardır; balık vermek değil, balık tutmayı öğreteceksiniz sözünü herkes söyledi ama hiç de balık tutmak öğretilmedi, henüz kesin olmamakla beraber  matematik dersinin seçmeli yapmasıyla bir yere varılmaz, bilakis matematik zorunlu derslerin başında gelmelidir çünkü matematik düşünmek demektir, yol bulmak, çözmek demektir. 
 

Demem odur ki; sorumluluğunu bilmeyen, iyi işler yapmayan, iyi işler yapılmasının yolunu açmayanlar medeniyet kuramazlar, lüks arabalara binmekle, lüks evlerde yaşamakla huzur bulunmaz ve yüksek medeniyet kurulmaz. Hele bir de Müslümansanız dünya kadar sorumluluğumuz var demektir. Gerçi çoklarının böyle bir derdinin olmadığını yaşayarak bizzat gördük, hâlâ kendi çıkarları dan başka derdi olmayanların egemen ve etkin olduklarını görmeyenler olsa da görenler vardır.
 

Sorumluluğunuzu biliyor ve gereğini yapıyorsanız güçlüsünüzdür, işin başkası yoktur.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —