M. Nedim Tepebaşı

Tarih: 14.08.2023 15:26

Toplumsal Davranış Bozuklukları

Facebook Twitter Linked-in

Toplumun bireylerden oluştuğunu bilmeyen yoktur ama birey ve toplum arasındaki etkileşimi bizim toplumumuzda pek dikkate alan da yoktur. Mesela bireylerde davranış bozuklukları başlarsa doğal olarak toplumda da huzursuzluklar başlar ya da daha kötüsü davranış bozuklukları onlara da sirayet eder. Davranış bozuklukları bulaşıcı hastalıklar gibidir, özellikle de bizim toplumumuz, gördüklerinden ve duyduklarından çok çabuk etkilenirler. Televizyon kanalları, para kazanmak uğruna ya da emperyalist güçlerin yönlendirmesi ile bu etkileşimi son zamanlarda iyice ve alenen hızlandırmışlardır.
 

Hababam Sınıfı filminin öğrenciler üzerinde olumsuz etkilerinin olduğunu daha önceleri yazmıştım, elbette ilgililer benim yazdıklarımı okuyacak değillerdir ama bu ülkenin her işi ile yakından ilgilenme zorunlulukları vardır. Her ne sebeptense hâlâ bu filmin aralıklarla gösterime girdiğini duyuyorum, hâlbuki bu ve benzeri yapımlar, çocuklar ve gençler üzerinde davranış bozuklukları oluşturmaktadır. Bu etkileşim sadece belirli yaş grupları üzerinde değil, diğer alanlarda da farklı şekillerde etkili olmaktadır. Mesela motosikletlerden egzoz bağırtısı, arabada çok yüksek seste müzik çalma, fren sesleri, öğrendiğime göre cezası 20.342 olmasına rağmen drift atma, hatta bazı sürücülerin garip sesler çıkartarak yarış yapmaları toplumsal huzuru olumsuz yönde etkileyen ve kişilerin birbirinden etkilendiği, birbirlerine öykündükleri davranışlardan bazılarıdır. Bu olumsuzluklardan toplum çok büyük ölçüde rahatsız olmaktadır lakin sıkıntısını dile getirememektedir. Ben, ara sıra değişik meslek gruplarından insanları dinliyorum, yazdıklarımın bir kısmını gözlemlerken bir kısımlarını da onlardan öğreniyorum.
 

Yasalar herkesin hakkını korumak ve herkesi de yasalara bağlı kılmak zorundadır, hukuk devleti kavramının anlamı budur, “biz hukuk devletiyiz” demekle hukuk devleti olunmuyor maalesef!
 

Disiplin, baskı uygulamak demek değildir, disiplin, her işi ölçüsü içinde yapmaktır, sınırları aşmamaktır, sınırların aşılmasına izin vermemektir. Zaman zaman yazıyorum ve arkadaşlar arasında sohbetlerde de söylüyorum; insanlar, ya Allah korkusunu ya da yasaların yaptırım gücünü eserlerinde hissetmelidirler, başıboşluk hiçbir zaman ve hiçbir durumda iyi de değildir, doğru da değildir. Şu zaman olmuş hâlâ hukuka işlerlik kazandıramamışsak ortada büyük bir sorun var demektir.
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —