M. Nedim Tepebaşı

Tarih: 04.09.2023 14:47

Yanılgı ve Yenilgi

Facebook Twitter Linked-in

Kimilerinin takıldığı, takılıp kalıp da ayrılamadığı, inat ettiği, bocaladığı konular ve işler olur, ki günümüz dünyasında çok vardır da, onlardaki bu körü körüne bağlılığı ve zayıf durumu bilenler, onları yönlendirmeyi ve yönetmeyi çok iyi bilmektedirler dolayısıyla bu durumlarından sonuna kadar faydalanmaktadırlar, onlar ise kendi iradelerini kullandıklarını zannederek böbürlenmekte, bilmişlik edasıyla kendisi gibi olmayanlarla çekişip durmaktadırlar. Bu durumdan yararlananlar hem bunları yöneterek hem de bunları kendileri gibi düşünmeyen ve kendileri gibi davranmayanlarla çatıştırarak büyük güç kazanmaktadırlar. Bunların, yani doğrulardan ayrılanların güçleri yoktur, başkaları yönettiği için zaten güçleri olmaz da fakat onlar bunu anlamazlar ve kimse de bunu onlara zaten anlatmaz! Allah’ın "bölünüp parçalanmayınız, sonra gücünüz kaybolur, zayıf düşersiniz" (Enfal 46) ikazı burada tecelli eder. Sayıca çok olmak güçlü olmak değildir, ki Kur'an bunu; "çokluk için nerede ki mezardakileri de sayacaktınız" (Tekasür 2) diye uyarmıştır. Bu gerçeği görmeyenler sayısal çoğunluğu güç zannederler, her taraftan fışkıran yanlış iş ve işlemlere maruz kaldıklarında sayıyı düşürmemek için yanlış yolda olanlara göz kırparlar, buradaki planlamayı anlamayanlarsa birbirlerini yemeyi mücadele, dini terimle cihad zannederler. Gerçek güçlü oldukları halde şu anda sayısal bakımdan en güçsüz olanlar, doğru yerde duranlardır, çokları ise bunu anlayamamaktadırlar, asıl güç, doğru olduğu kesin olan değerler ve ilkelerdir. Özellikle Müslüman olduğuna inanan kesim, Allah'ın kapısını bırakıp başka kapılarda dolaştıklarının cezasını çekiyorlar, kimse fark etmese de Allah'ın hükmü sürekli işlemektedir, kimsenin ne düşündüğü beni bağlamaz, gücü olmadığını anlayamamak da acizliktir, bir çeşit yenilgidir, Müslüman toplumlar, yanlış saplantılarından dolayı anlayamadıkları bir yenilgi yaşamaktadırlar.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —