Tarih: 18.03.2013 20:23

Kozlarını BAŞ BAŞA'da Paylaştılar

Facebook Twitter Linked-in

Haberin yayınlanmasının ardından konuyla ilgili tartışmalar devam ederken, Cesur FM Baş Başa programı yayıncıları Oyun Bozan isimli uyarlama olduğu iddia edilen oyunun Yönetmeni ve Yazarı Okan Kölük ve yine aynı oyunun Yönetmen Yardımcısı ve Başrol oyuncusu Burak Ramazanoğulları'nı konuk etti.  Oyunun uyarlama olduğunu ve doğaçlama olarak oynandığını iddia eden Burak Ramazanoğulları`nın iddiaları devam ederken Okan Kölük bu iddialara cevap vermeye çalıştı. 


Kahramanmaraş'ın gündemini takip eden ve farklı konu ve konuklarıyla farkını gösteren Baş Başa programı yorumcusu aynı zamanda Gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Kürşad Kerem Akçakale ve program yapımcısı Fatih Alper Gültepe Oyun Bozan isimli oyunun Yazarı ve Yönetmeni ile Başrol oyuncusu Burak Ramazanoğulları'nı davet ederek kentin gündemini dinleyicilere yansıttı. 

KLK Tiyatro tarafından 1 Mart'ta sahne alan oyuna izleyiciler büyük ilgi göstermiş ancak seyirciler yaşanan bazı sorunlardan dolayı memnun olmadıklarını dile getirmişti. Oyun Bozan ismiyle oynanan tiyatronun başrol oyuncusu ve yönetmen yardımcısı Burak Ramazanoğulları tarafından uyarlama olduğu ve bunun açıklanmadığı iddia edilmişti. Yine aynı oyunda rol alan Ruşen Ünlü'de Ramazanoğuları'nın iddialarına destek vermişti. İzmir Menemen Belediyesi tarafından düzenlenen 5. İnadına Tiyatro Festivaline davet edilen Oyun Bozan ekibi 1 Mart'tan sonra oyuncuların ayrılmasıyla dağılmıştı. KLK Tiyatro kurucusu Okan Kölük yeni ekip kurarak Festivale katılacaklarını belirterek yaşanan olumsuzlukların engel olmayacağını söyledi. Aynı zamanda Ramazanoğulları ve Ünlü, Okan Kölük'ün oyun yazarı olarak kendi ismini yazmasının yanlış olduğunu ve oyunun doğaçlama bir oyun olduğunu iddia etmişti.


Baş Başa programında Kürşad Kerem Akçakale ve Fatih Alper Gültepe'nin soruları ve konukların öne çıkan iddiaları ve cevapları şöyle oldu:

BU OYUN BAŞTAN YAZILMIŞ OLSA BEN BÖYLE BİR İDDİADA BULUNMAM

Burak Ramazanoğulları: Bu oyun tamamıyla baştan yazılmış olsa ben böyle bir iddiada bulunmam. Oyunun orijinali Tayfun Türkili'ye ait Dokuz Canlı oyunudur. 1 Mart'ta oynanan oyun, Oyun Bozan olarak geçiyor. 1 Mart'ta Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezinde oynandı. Normalde dediğim gibi Tayfun Türkili'ne aittir. Şimdi şöyle bir durum var uyarlarsınız, yaparsınız, söylersiniz uyarladığınızı ona bir sözüm yok. Onun dışında yazdım derseniz ona söyleyecek bir sözüm var benim.

Kürşad Kerem Akçakale: Peki Orhan Kölük bunu yazdım diye mi çıktı, basına öyle mi tanıttı kendini?

Ramazanoğulları: basında ve raketlerde o şekilde tanıtıldı. İnsanlar o şekilde tanıyor şu anda.

Akçakale:  Okan Kölük'ü bu Oyun Bozan isimli oyunun yazarı olarak tanıyorlar ve o şekilde kendini vasıflandırdı diyorsunuz?

Ramazanoğulları: Ruşen'in de bir açıklaması var oyundaki Acul Kamil arkadaşımız, o verdiği röportajda çok doğru söylemiş benim de haberim yoktu bu röportajdan, bu oyun doğaçlama bir oyun dikkat ederseniz konu başlığı bulmak bir şey değil, oyunu yönlendirmek bir şey değil. Oyun doğaçlama olduğu için, Ruşen orada bir şey söylemiş oyunu yöneten aslında oradaki elemanlardır bence. Oyunu yöneten bir başkası değil, ben değilim. Yöneten Okan Kölük olabilir ona bir sözüm yok ama oyunu yazan bence oradaki çocuklardır. Orada birçok espri çıktı, mesela ilk yaptığımız prova ile orada oyunun hiç bir alakası yok yani kesinlikle ilk baştaki espriler, oyundaki espriler, kesinlikle hiç bir alakası yok. Dediğim gibi o andaki düşüncelere bağlı bir şey buna bir yazan veya şey diyemezsiniz hani ben yazdım gibi bir durum olamaz bence.

Akçakale:  Sayın Ramazanoğulları burada şunu mu demek istiyorsunuz.  Bir oyun vardı piyasada zaten bu Fransada ve Amerikada oynandı, Okan Bey bunu kendine mal etti mi diyorsunuz?

Ramazanoğulları: Kendine mal etti demeyeyim ben kendine mal etmiş gibi gözüküyor gibi zaten şu anda, yani öyle gözüküyor zaten. O şekilde bahsedilmesi en azından bence yanlış bir şey, uyarlayan diye yazılsa bence daha doğru olur.

Akçakale: Siz bunu daha önce bilmiyor muydunuz? Siz oyunun başrol oyuncusu ve yönetmen yardımcısısınız bu oyunun bu şekilde gidişatını Okan Beye hiç söylemediniz mi? Böyle bir şey var, biz buradan alıyoruz, yanlış bir şey yapıyoruz diye uyarmadınız mı?

Ramazanoğulları: ilk tanıştığımızda bana söylemişti zaten, izin aldım şu oldu bu oldu falan filan.

Fatih Alper Gültepe: tanışma süreniz ne kadar oldu?

Ramazanoğulları: üç ay, üç aylık bir süre yani çok uzun denemez. Ama hani birini tanımak için yeterli bir süre bence. İzin konusuna gelince oyundaki bir çok kişi grafik tasarımcımız dahil yarı yarıya biliyordu zaten bunun böyle olduğunu, uyarlama derseniz onu kendisine de sorun ben zaten röportajda da söyledim.

Gültepe:  Peki bunun karşılığında, siz zaten söylediniz, ne gibi tepkiler aldınız bu oyunla ilgili?

Ramazanoğulları: Ne gibi yok, bir tepki yok zaten, yazılı bir izin yok ortada. Yazılı bir izin varsa ortada onu şu anda göstermesi gerekir.

Akçakale: bu durum oyunu seyretmeye gelenlere bir anlamda saygısızlık olmuştur diye düşünüyorum, Okan bu konuda ne der?

Ramazanoğulları:  Madem böyle bir şey yapıyorsunuz bunun yükümlülüğünün altına girecek kapasitedesiniz bunu sizin mi düşünmeniz gerekir oyuncu olarak benim mi düşünmem gerekir. Ben bunu soruyorum.

Akçakale: bu oyundan sonra neden böyle bir olay vuku buldu, oyun sahnelenmeden önce böyle bir durum yok muydu? Oyundan önce oyunun bitmesini mi beklediniz?

Ramazanoğulları:  kesinlikle,


TÜRKİLİ VEFAT ETMEDEN ÖNCE TAMAMI ALDIM

Gültepe : Sayın Kölük, Burak Ramazanoğulları'nın iddialarını duydunuz siz peki bu konu hakkında neler söylemek istersiniz. Oyun Bozanla ilgili neler söylersiniz?

Okan Kölük:  Ben ilk önce şunu söyleyeceğim Tayfun Türkili 2006 yılında vefat etmiştir. Tayfun Türkili'nin bunun haricinde, Masal, Gerdek Gecesi gibi birçok oyunu vardır.

Akçakale:  Affedersiniz, Tayfun Türkili 2006 yılında vefat etti dediniz, şimdi Tayfun Türkili vefat ettiyse Burak Ramazanoğulları`nın iddiasına göre izin söz konusu değildir?

Kölük: Ben Tayfun Türkili vefat etmeden önce, bundan çok yıllar önce Dokuz Canlı`yı oynamak istediğimde Tayfun Türkili ile msn`de konuştuk. O zaman çocukluk çağlarım. Tayfun Türkili bana şunu söylemişti; oyunu oynayacaksın ama oyunda oynadığının yüzde 10`unu ben alırım diyor. O zaman benim ısrarcı tavırlarım ve Tayfun Türkili ile bizim en son konuşmamızdaki en son muhabbetimizdeki hani çok önceki bir Hotmail adresinden olan bir şey. En son ben Tayfun Türkili`den yazışmadan tamamı aldım ama çok çok eski bir hotmail adresi olduğu için şu anda sizlere sunamıyorum. Çünkü 2006 gibi bir süreçten bahsediyoruz, mail adresleri değişti.

Akçakale: 2006 yılında aldığınız izni 2013 yılında mı kullandınız?

Kölük:  hayır, aradan zaman geçti başka oyunlar oynandı. Bu gün baktığınızda dokuz canlı çok çok büyük çaplı ve çok uzun bir oyun. Ve bu oyunu çalışmaya kalkıştığınızda çok uzun bir zamanlama alacak bir oyun. İddialara gelince ben şunu söyleyeyim evet oyuncu arkadaşlarım elbette ki kattı ve onların katkıları, mesela ben üç dediysem oyuncu arkadaşlarımın hepsi buna on kattı. Bunu hiç bir şekilde konuştuklarını inkâr etmiyorum ama şöyle bir sistem oldu, oyunun başından beri, biz oyunu ilk konuştuğumuz zamanlamadan beri dokuz canlı metni bizim her provamızda masanın üstündeydi. Dokuz Canlı senaryosunu seçmelerden bu yana herkes biliyordu. Ama biz dedik ki dışarıda gezdiğimizdeki gördüklerimizdeki güncel olaylardan hepsinden alalım. Ve Tayfun Türkili`nin o zaman bana müsaadesi vardı. Benim kullanmadığım, bana söylediği ve yazışmada aldığım bir müsaadesi vardı. Bunun haricinde şunu belirteceğim Burak Ramazanoğulları 1 Mart`ta ayrıldığını söyledi. Burak Ramazanoğulları 2 Mart günü öğlen benim evimdeydi.

Burak Ramazağulları:  2006 yılında vefat ettikten sonra oğluyla görüştüğünü neden açıklamıyor diye sorabilir miyim ben? Tayfun Türkili`nin kendine izin vermedikten sonra oğluyla görüştükten sonraki süreci.

EN SON KONUŞMAMDAN SONRA ERTESİ GÜN TÜRKİLİ VEFAT ETTİ

Okan Kölük: Tayfun Türkili ile görüştüğümde, Tayfun Türkili ile öyle bir konuşmam oldu ki en son konuşmamdan sonra ertesi gün Tayfun Türkili vefat etti. Tayfun Türkili ile konuştuğumda onay verdiğini ve oğlunun da zaten babasının sonuçta tüm eserlerini herkes kendi oyunu gibi kullanabileceğini, içinden istediği tarzda materyal olarak kullanabileceğini oğlu da bu toleransı bana verdi, tüm tiyatrocular için.

Akçakale: Yazılı bir açıklama ile mi verdi?

Kölük: Hayır yazışmayla,  msn'de

Akçakale: Şimdi bir iddia var ve yazışma yok şu an ortada. Sadece diyorsunuz ki oğlu bana izin verdi.

Kölük: şunu söyleyebilirim şu anda Tayfun Türkili'nin internette bulunan irtibata geçmek istediğiniz bir telefon numarası var. Birçok yerde aynı numara var, Tayfun beyin kendi numarası ama telefon kapatılmış. Daha sonra iletişim kopuklukları oldu, ben irtibatımı devam ettirmek istedim ama tekrar irtibatımı sürdüremedim. 

Akçakale: Sayın Ramazanoğulları'nın iddialarından biri de bu oyunun uyarlama olduğunu hiçbir yerde belirtmemişsiniz, sadece oyuncular arasında bu biliniyor.

OYUNUN İÇERİĞİNİ DEĞİŞTİRİYORSAM DİĞERİYLE HİÇ BİR BAĞLANTISI KALMAZ

Kölük: peki ben şunu belirtmek istiyorum, uyarlama konusunda birçok yerde biz bunların hepsini konuştuk, bunun muhabbeti yapıldı. Yapılan bu kadar muhabbetten sonra herkesin bunun bir uyarlama olduğunu, hatta şunu konuştuk bunu söyledim, Burak bak dedim bu uyarlamayı yazmayalım, ben açık açık söylüyorum bu uyarlamayı yazmayalım diye ben belirttim. Çünkü şöyle bir sebebimiz var; bu gün sizin oyunun içinden aldığım karakterlerin hepsini ben tamamıyla değiştiriyorsam, isimler aynı ama içerisinin hepsini değiştiriyorsam, bu sefer oyunu yazan kişinin oyunuyla hiçbir şekilde bağlantınız kalmıyor. Yani oyunda Faruk, Güzide isimleri olabilir ama bu gün oyunun metnini sizin önünüze ben getirdiğim de oyunun metnini okuduğunuzda siz de şunu söyleyeceksiniz, evet isimler aynı ama akış çok farklı. Yani kişiler çok farklı olayın gidişatı çok farklı

Akçakale:  Yorum Gazetesi'nde yer alan habere göre Burak Ramazanoğulları diyor ki; içeriği değişmedi biz oyuncular bunu doğaçlama şeklinde yaptık diyor. Bu noktada söz hakkı doğar ve sizin de bir iddianız var

Ramazanoğulları: yazılı bir izin var mı diye sordunuz az önce çok güzel bir soru bence. Yazılı bir izin nerde, varsa? Madem böyle bir şey var, o zaman tapu gibi getirin koyun istediğiniz şekilde oynayın oyunu. Ve bu şekilde kimse size söz hakkına sahip olmasın. Onun dışında oyuncular, oyuncular keşke bağlansa şu an, keşke birkaç tanesi, en azından bir tanesi bağlansa ve anlatsa bu durumu. Oyun doğaçlama oynandı dedim ben, doğaçlama nedir? Doğaçlama insanın tamamen kendine ait bir şeydir. Yani hiçbir şekilde dışarıdan biri bir şey söylemedi. 

Akçakale: katkısı olmadı mı diyorsunuz?

Ramazanoğulları: size şunu söyleyeyim Kerem Bey oyun akşamı bir baktım bir oyuncunun ayağı titriyor, bir oyuncu bayılmak üzere, bir tanesi yerini unutmuş, bir tanesi söyleyeceği repliği unutmuş. Herkes heyecan içerisinde o anda siz ilk yaptığınız provayı nerden hatırlayabilirsiniz. Böyle bir şeyin imkânı var mı hatırlamıyor, o anda olan bir şey. O anda ben sahnede yeni yeni şeyler gördüm hiçbir şeyden haberim yoktu.

Akçakale: söz konusu yazıda da şunlara değinmişsiniz, diyafram çalışması yapmadığınızı, ses sorununun fazla olduğunu söylemişsiniz

Ramazanoğulları: ben seyircilerle bizzat konuştum, gelenlerin çoğu zaten bizim arkadaşımız bizim çevremizdi. Oraya gelen insanlar ve bana şunu söylediler. Ses ciddi manada çok büyük problemmiş bunu duydum ben. Çünkü en öndeki zor duyarken en arkadaki nasıl duyacak bu sesi. Ben bunu sorarım ilk önce. Hatta Mustafa Burhan Karayigit oyuncu keşke benim haberim olsaydı da bir mikrofon ayarlasaydım size dedi. En azından biraz daha çalışma olabilirdi bence, en azından diyafram çalışması olabilirdi. Orada sesi yükseltmek amaçlı bir şeyler yapabilirdik ki biz orada selam bile çalışmadık.

SES SORUNU YOKTU, AFİŞTE UYARLAMA YAZILMASINA GEREK YOK

Oyun Bozan isimli tiyatronun yeni kadrosunda yer alan Derya Kemaneci Canlı yayına bağlanarak şunları söyledi:

Derya Kemaneci: Öncelikle ben Burak beyin söyledikleriyle ilgili konuşmak istiyorum, ses gelmediğinden bahsetti, izleyici olarak ben orada bulunuyordum zaten. Ben son kısımda izlediğim halde ses bana çok güzel bir şekilde geliyordu. Aynı zamanda oyunun uyarlama olduğunu, doğaçlama olduğunun afişte olmadığını söyledi Burak Bey. Şöyle bir şey var, ben duydum arkadaşlarımı tanıyorum zaten hepsi arkadaşım doğaçlama ve uyarlama olduğunu zaten söylüyorlardı. Böyle bir şey gizlenmiyordu zaten, sadece afişte yer almıyordu. Ben de zaten böyle bir şeye gerek duymuyorum böyle bir şeyin afişte yer alması gerekmiyor. Sadece oyuncuların resimleri olması, gayet güzel afiş olduğu görülüyordu.

Akçakale: siz burada ses düzeninden bahsettiniz, siz arka sıralarda mı oturuyordunuz?

Kemaneci: tiyatroyu izlediğimiz salonun baya bir arkasındaydım

Akçakale: ses sisteminin iyi olduğunu söylüyorsunuz, sesin size gayet iyi ulaştığını ifade ediyorsunuz

Kemaneci: evet, bunu herkes de söyler, benimle birlikte gelen birçok arkadaşım vardı şu an onlar da dinliyorlar

Akçakale: aynı zamanda Burak beyin bu uyarlamadan haberi olduğunu yalnız bu uyarlamadan haberi olduğu halde oynadığını mı dile getirmek istiyorsunuz

Kemaneci: evet zaten herkes biliyordu bunu Burak beyinde bildiğini biliyorum, Burak beyde bence biliyordu.

Burak Ramazanoğulları: Derya Kemaneci şu an bu ekipte yer alan birisi, kendisine başarılar diliyorum öncelikle, Allah yardımcısı olsun rolünde. Umarım kendisi de sesini duyurabilir bizim duyurduğumuz gibi. Fakat şöyle bir durum var, en önde oturan kişi sesi duyamazken nasıl bir kulak varmış ki gerçekten duymuşlar öncelikle tebrik ediyorum. Oyunun uyarlama olduğunu ben hiç kimseye açık açık bahsetmedim, oyunun doğaçlama olduğunu herkes biliyor. Biz bunu bangır bangır söyledik, oyunun uyarlama olduğu biliniyordu da neden yazılmadı ben yine buraya geleceğim, yazılsın o zaman madem bu kadar biliniyor.

OYUNUN DEĞİŞTİRİLDİĞİNİ TÜM EKİP BİLİYORDU

Kölük: ekibin tüm üyeleri de seçmeler günü de dâhil herkes, metin her zaman ortadaydı, dokuz canlı metni her zaman ortadaydı. Ve tüm ekip herkes oyunun tamamıyla değiştirildiğini, tamamıyla değiştirilip oynandığını biliyordu. Hatta bazen metne bakıp da biraz daha bir şeyler katsak mı diye konuşmalar geçiyordu. Ben oyunun metnini de cd'sini de siz basın mensuplarının önüne koyacağım, buyurun metin bu cd'de bu oyunu açın hem metne bakın hem cd'ye bakın isimlerin haricinde başka hiçbir şekilde bir değişiklik olmadığını siz de fark edeceksiniz.

Akçakale: yani siz diyorsunuz ki bu alıntı değil benim yazdığım bir eser

OYUN ÇALINTI İSE İTİRAZ EDEBİLİRLERDİ

Kölük: hayır bakın ben bunu en başta söyledim zaten, dedim ki ben eğer üç anlattıysam arkadaşlar zaten bunu on yaptı dedim ki hepsi bunun içerisine kendi dediklerini kattı dedim. Ama hepsi oyunun temel taşlarında Dokuz Canlı'nın olduğunun hepsi bilincindeydi. Şimdi bunun hepsinin bilincinde olup, bunun hepsinin farkında olup, kalkıp da nasıl şöyle bir şey oluyor. Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra, ben hiç kimsenin hiçbir oyuncumun kafasına silah dayayıp da illaki oynayacaksın demedim, hiç kimseye ben bunu söylemedim. Bunun hepsinin bilincinde olup da buna rağmen oynayıp da dört ay geçtikten sonra tutup da bu açıklamanın yapılması ne kadar doğrudur. Mesela şöyle söyleyeyim madem oyun alıntıydı, madem oyun çalıntıydı, madem insanların doğaçlamasını daha çok katacağı bir şeydi. Şunu yapabilirdi, ben mesela baktım oyun çalıntı mı oyun bu şekilde mi oynanacak, o zaman oynamıyorum diyebilirdi.

Canlı yayına katılan oyuncu Burhan Karayiğit Akçakale'nin sorusuna şöyle cevap verdi:

Akçakale: Sayın Burhan Karayiğit, izin aldım dediğinde siz sordunuz mu hani izin belgeniz var mı diye sordunuz mu?

Burhan Karayiğit:  onu sorduğumuzda benim bilgim var diye bir cevap alıyorduk.

Okan Kölük: şu an sadece elimde Tayfun Türkili'nin bir yazısı veya bir metni olmadığı için şu anda bu konumdayım. Bu zamana kadar tiyatrodayım ve bunun üstüne basa basa söylüyorum. Hekesin sustuğu ama şu anda patladığı, sebebini açıklamadan patladığı ve herkesin üzerime oynadığı…

Gültepe: sebebi ne olabilir sence?

Kölük: şu an elimde yazının olmaması

Ramazanoğulları: sebebini söyleyeyim mi? Yazının olmaması değil 17 yıllık bir tiyatrocunun bu kadar platformda bulunmuş bir adamın, biz buna yakıştıramadığımız için bunu yapıyoruz. Kimsenin onun üzerine oynadığı yok. Ben tekrar belirtiyorum, uyarlanma oynandığı belirtilmedi falan hep aynı konulardayız. Uyarıldığını az önce bir arkadaşım daha söyledi, Ruşen yine söylüyor. Az önce Derya aramış bizim ekibimizle hiçbir bağlantısı yok ekibin içinde yaşanan sıkıntılardan hiçbir haberi yok yeni katılmış biri ve yorum yapma hakkına sahip, tamam yorum yapabilir normal bir şey. Hani dedi ya üç dediysem on kattılar, bu zaten olan bir şey siz bunu kabul etmeseniz de biz bunu kabul etmesek de. (M. Serhat TOPALCA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —