Aldatmanın kaç türü varsa bazıları hepsini biliyor, yine bunlar bir iyi ahlâkı bilmiyorlar. Satıcı durumunda olanlar, bir şey denilğinde; "Serbest piyasa var ülkemizde" demeyi bile ihmal etmiyorlar. Üreticinin emeğinin karşılığını alamadığı zamanda aracı satıcılar muazzam para kazanıyorlar demiyorum haddinden fazla para kotarıyorlar, hatta götürüyorlar .
Bazen fiyatlar konusunda çok serzenişlerde bulunulduğunu paylaşımlardan okuyoruz ancak bazen de yaşıyoruz ki, o şikayetçiler asla haksız değiller. Çok kereler yazdım, uygulamasında da ısrar ettim, doğru iş yapılmasını sevmeyenler her fırsatta şikayetçi oldular, hâlâ bırakın başka satıcıları anlı şanlı marketler de bile bazı ürünlerin etiketi bulunmaz, niye bulunmaz? Herkesin bildiği konuyu yazacak değilim, gidin pazara adam etikete "dolmalık biber" ve benzeri isimler yazar fiyatını yazmaz, yetkililer ve görevliler de bunu gördükleri halde adama "Sen dalga mı geçiyorsun" demezler yani görüldüğü gibi böyle gelmiş, böyle de gidiyor işler, hani bir söz var ya ; "alan memnun, saran memnun", biraz da "körler sağırlar birbirlerini ağarlarlar" düzeni devam ediyor.
Bugün pazardan bir ürün aldım, benimle birlikte üç beş kişi de aynı üründen aldılar, fiyatı 100 TL. Ben o üründen iki gün önce 65 liraya aldım, kendi kendime "Olabilir, bugün pahalanmıştır belki" dedim, akşamleyin başka ihtiyaçları almak için markete uğradım, aynı kalitede, aynı ürünün etiketinde 65 lira yazıyordu. Bu pazarcının dükkân kirası yok, vergi vermez, işçi çalıştırmaz olduğu halde nasıl olur da birçok gideri olan marketçiden daha pahalıya satar, bu nasıl bir ticaret ahlâkıdır?
Market bu ürünü 65 liraya satarken, bunun maliyeti herhalde 50 liradır diye düşündüm, eğer gelişi 50 lira ise marketçi 15 lira kazanarak satıyorsa, hiçbir masrafı olmayan pazarcı 50 lira kazanıyor demektir. Şimdi bazıları "Ne var bunda?" diyebilir, adamın ne kazandığı elbette beni ilgilendirmez ama ticaret ahlâkının zarar görmesi, bazılarının halkı aldatması, bazılarının da görevi bu işleri yapmak olduğu halde görevini yapmıyor olması beni de, seni de, onu da ilgilendirir, bir memleket, bir ülke böyle zarar görür, sadece bu mu bozulan yapı, elbette değil, bu bir ahlâk meselesi ise ki öyledir, sürekli söylüyoruz; ahlâk, içten içe çürüyor, tedbir alınmazsa herkes bu çöküntünün altında kalır.