Kahramanmaraş Belediyesi"nin billboardlarında ,rahmetli Hafız Ali Efendi merhumun resimleri ve anma etkinliklerine ilişkin duyurum çıkmıştı. Bu duyurumdan yola çıkarak merhumla ilgili bir duyumumu anlatmak gereği duydum. Duyumumun dışında benim anılarımda rahmetliyle ilgili izlenimlerim de oldu.10-12 yaşlarındayken rahmetli babam beni ramazan aylarında Ulu Camiye götürürdü.Ben Hafız Ali Efendi"nin ve Zekeriya Hoca Efendi"nin vaazlarını dinleme şansım oldu.O günkü kamudaki dedikoduları hatırlayınca Hoca Efendi"nin toplumla iç içe, barışık bir din adamı olduğunu şimdi daha çok idrak ediyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramının kutlamaları için Ordu Evine gitmiş. Efendim ,nasıl gidermiş? Orda içki içiliyormuş, açık saçık kadınlar varmış. Vay efendim, gavur icadı şapka giyiyormuş, namazlardakasketi çevirip öyle namaz kılıyormuş. Şimdi düşünüyorum da ne vakur bir insanmış, bunların hiç biriyle muhatap olmadı. Hak bildiği yoldan da zerrece ayrılmadı.
Şimdilerde öyle mi ya? İki meal, bir iki hadis öğrenen din cahilleri ahkam üstüne ahkam kesiyor. Kesin olarak bilemeyeceğim, mevzuu hadis midir, yoksa hadis-i kutsi midir ? Bu günleri çağrıştırıyor. "Ahir zamanda,Müslümanlar din cahili, din adamları da fasık olacaktır."" O ne kadar hacı hoca? O ne kadar vakıf,dernek , cemaat? Bin kafadan bin bir çeşit avaz çıkıyor. Özellikle de mübarek Ramazan ayı gürle, gürleye bildiğin kadar. Bir otorite çıkıp da bunlara ne oluyoruz demeyecek mi? Allah aşkına bu milletin yakasından elinizi çekin. Sersem tavuğa döndük.
Anlatacağım anıyı Alevi Dedesi Elif Ana"nın oğlundan dinledim. Elif Ana ,
Aşağı PulyanlıKöyü"nden 1991 yılında 83 yaşında vefat eden muhterem Anadolu kadını. O n yaşından itibaren olağan üstü meziyetleri gözlenmiş. Yaşamı boyunca dardakinin,zordakinin yardımına koşmuş.Bu öz verili davranışından dolayı da çevresinden saygı görmüş.Bıraktığı bu izlenimden dolayı anısına bir türbe ve yanı başında da bir cem evi, misafirhane inşa edilmiş. Saygı duyanların ziyaretgahı olmuş. Elif Ana"nın oğlu Alevi Dedesi Mehmet Baba ilgili yapıların fahri görevlisi. Anlatacağım anıyı olayın tanığı Mehmet Baba"dan naklediyorum.
Rahmetli anam romatizmal ağrılarından şikayet ederek kendisini doktor Cevdet Karakız"a götürmemi istedi. Bir traktör römorkünün içinde silkeleni , silkeleni Belediye Meydanına geldik.(bu günkü Atatürk Meydanı) Anacığım inleye inleye yardımımızla römorktan indi. O gün için,şimdikiBülbüloğluMağzalarının olduğu yer bayramların daha rahat izlenmesi için basmaklar halinde düzenlenmişti. Koluna girdiğim anacığımı en alt basamağa oturttum. Ulu Cami Çeşmesi"nin arka kısmında muayenehanesi bulunan Cevdet Karakız bey henüz gelmemişti. Zorunlu bekleyecektik. O gün için Belediye Meydanı çok hareketli bir yerdi. Geleni, geçeni seyre koyulduk. Bir ara yakın çevremizdeki insanların; "Hafız Ali Efendi geliyor."" dediklerini dudum. Baktıkları yöne yöneldiğimde Hoca Efendi anındaki iki adamla ,ağır ağır bize doğru geliyordu. Usulca anama Hafız Ali Efendi geliyor diye seslendim. O damlalı ayaklarına rağmen anam birden ayağa kalktı .Tazim ile başını öne eğdi. Hoca Efendi yanı başımızda durdu. Anama ;""Elif kızım, hastalanmışsın, geçmiş olsun İnşallah şifa bulursun, bütün dualarım seninle olacak."" diyerek dua etti. Anam da,"" hayır dualarını beklerim."" diyerek mukabele etti. Hafız Ali Efendi anamı nerden tanıyordu? Anam Hafız Ali Efendiyi nerden tanıyordu? Bir birlikteliğimiz olmamıştı. Bu tanışıklığa hala şaşarım. Anam aniden Hoca Efendi"nin elini öpmeye yeltendi. Hoca Efendi elini vermedi. Anam da Hoca Efendi"nin iki omuzunu öptü. Kalp gözleri açık bu iki insan ne zamandan beri birbirlerini biliyorlardı? Hoca Efendi bizden uzaklaşırken Anam yüksek sesle , " Hoca efendi dualarınızı üzerimizden eksik etme."" Hoca Efendi de mukabele ederek; "" Merak etme kızım şifa bulacaksın, dualarım hep seninle olacak." Hoca efendi geldiği gibi ağır adımlarla Ulu Caminin yolunu tuttu. Bu diyalogdan sonra anam adeta iyileşti. Bunlar olurken Doktor Cevdet Karakızda muayenehanesine gelmişti. Anamın bütün şikayetler bitmişti. Eski acılarını anlatarak doktora muayene oldu. Doktor gene de reçetesini yazdı. Eczacı Lutfi Köker"den ilaçlarını aldık. Anam bana duaların birini bırakıyor diğerini yapıyordu. Kalp gözleri açık bu iki insanın birer ayna kesilip bakışmaları anını ömrümce unutmam mümkün değil. Bu iki insandan biri benim anam Elif Ana ,diğeri bir Kahramanmaraş"n manevi hamisi Hafız Ali Efendi merhum