"Kendi çalıyor kendi oynuyor, kendi söylüyor kendi dinliyor" hesabı kimse kimseyi dinlemiyor ve kimse de bir başkasına inanmıyor, bazı birliktelikler var, yok değil ama çoklarının arkası bağlar gazeli, bunların içlerinde saf temiz olanları yok mu, elbette var, herkes, marifeti kendinden sansa da belki de o saf ve iyi niyetli kişilerin hatırına bütün belalar başımıza üşüşmüyor kim bilir, yoksa yaşanılanlara, yapılanlara bakılırsa başımız beladan kurtulmaması gerekir!
Kim neye inanır, neye inanmaz, topluma, insanlığa zarar vermediği sürece beni ilgilendirmeyeceği gibi kimseyi de ilgilendirmez ama değerlerimize, topluma, insanlığa zarar verdiği zaman beni de bir başkasını da sorumlu kılar,ben şuna inanırım ki; "Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar." (Şûrâ 30), Yüce Allah böyle buyuruyor çünkü, daha da bir çoklarını Yüce Allah bağışladığı halde başımıza gelenler ortada!
Fuhuş, hırsızlık, çalıp çırpma başını almış gidiyor, belki şeytanın bile aklına gelmeyen dolandırıcılığın enva-i çeşidini herkes konuşuyor, enflasyon durdurak bilmiyor, artık kimi kişiler bir birbirlerini dolandırarak hayat sürüyor, caniler sadece ortalıkta gezmiyor, sürekli suç işliyor, adamlar devleti hiçe sayıyor, o kadar çok suç şekilleri var ki insan yazmaya hicab duyuyor.
Bu kadar olumsuzluklar yaşanırken bunların hiçbirini görmeyenlerin, bunlardan söz etmeyenlerin rahat tavırları ise ayrı bir cenahta, ayrı bir cephe açıyor,insan ister istemez, toplum nereye gidiyor diye endişeleniyor.
Toplumsal yaşamın bir disiplini olmalıdır, kimse istediği gibi yaşama hakkına sahip değildir, böyle bir yaşam şekline izin verilmemelidir, böyle bir imtiyazı vermeye kimsenin hakkı da yetkisi de yoktur. Olup bitenlerin hepsinden ve olabileceklerin de hepsinden sorumlu olanlar bizleriz, herkes yaşadığı dönemde olup bitenlerden sorumludur, kabul etmeyen etmesin, o kendi sorunudur ama Allah, yapılanların da yapılmayanların da hesabımı soracaktır.