Acılı baba günlerce nöbet tuttuğu enkazda oğlundan bir hatıra bulamamanın üzüntüsünü yaşadı
KAHRAMANMARAŞ (AA) - HALİFE YALÇINKAYA / SERHAT ZAFER - Depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş'ta yıkılan binada hayatını kaybeden oğlundan bir fotoğraf ve eşya bulabilmek için günlerce nöbet tutan 66 yaşındaki Hüseyin Büyüktanır, enkaz kaldırma çalışmaları tamamlanan apartmanda evladından bir hatıraya ulaşamamanın üzüntüsünü yaşıyor.
Hüseyin Büyüktanır ve ailesinin yaşadığı Onikişubat ilçesi Hayrullah Mahallesi'ndeki Erciyes Apartmanı da 6 Şubat'taki ilk depremde yıkıldı.
Baba Büyüktanır, eşi Emine, oğulları Serkan, Ufuk ve Fatih Büyüktanır enkaz altında kaldı.
Büyüktanır ile eşi ve iki çocuğu enkazdan yaralı çıkartılırken, depremin 4. günü 18 yaşındaki Fatih Büyüktanır'ın cenazesine ulaşıldı.
Tedavisinin tamamlanmasının hemen ardından çöken binanın başına gelen acılı baba, enkaza kimsenin girmemesi için kurduğu çadırda günlerce nöbet tuttu.
Enkaz kaldırma çalışmaları sırasında da yaklaşık 4 gün boyunca bölgeden ayrılmayan Büyüktanır ve eşinin, oğlundan anı kalabilecek bir eşyasını bulabilmek için günlerdir verdiği çaba sonuçsuz kaldı.
- "Enkazdan yaklaşık 6 saat sonra çıkartıldık"
Karacasu'da konteyner kente yerleştirilen acılı baba Hüseyin Büyüktanır, AA muhabirine, depremin kendilerini duvardan duvara vurduğunu söyledi.
Evin duvarları patlayınca eşiyle yere yattıklarını anlatan Büyüktanır, "Üstümüzdeki beton tabla gürültüyle aşağıya düştü. Bu sırada karanlıkta telefonumu buldum. Kız kardeşim ile yakınlarımı aradım ve onlar geldi. Betonu balyozla kırarak, demirleri de makasla keserek yaklaşık 6 saat sonra bizi çıkarttılar." dedi.
- "Enkaz kaldırıldı ve ümidim kesildi"
Büyüktanır, 4 katlı apartmanın ikinci katında oturduklarını, yıkılan binanın adeta asfaltla bir olduğunu dile getirdi.
Enkazdan eşi ve 2 oğluyla yaralı çıkartıldıklarını, bir oğlunun ise hayatını kaybettiğini belirten Büyüktanır, şunları kaydetti:
"Vefat eden oğlumun bir anısını bulabilmek için geldim ama bulamadım. Enkaza kimseyi girdirmemek için buraya çadır kurdum. Umutla bir fotoğrafı veya tişörtü çıkmaz mı diye bekledim. Enkaz kaldırıldı ve ümidim kesildi. Canımızdan başka bir şeyimiz çıkmadı, oğlum vefat etti. Hiçbir şeye ulaşamadık."