KALİDA`nın düzenlediği
seminerde Türkiye`de meydana gelen iş kazalarında hayatını kaybeden işçilerin
sayısı hakkında bilgi veren Av. Mustafa
Akmansoy şunları söyledi: "Ülkemiz, iş
kazalarında Avrupa`da birinci, dünyada ise 3. sırada yer almaktadır. 2008
yılında 865 olan ölümlü iş kazası, 2011'de 1563 olmuştur. Kahramanmaraş'ta son
bir yılda 241 iş kazası oldu ve maalesef 15'i ölümle sonuçlandı."
Düzenlenen İş Güvenliği ve Sağlığı
seminerinde sunum yapan Özel Doğu Akdeniz (OSGB) sahibi Ökkeş Dokuyucu ve Av.
Mustafa Akmansoy, her işletmenin uzman hukukçulardan ve işçi sağlığı ve iş
güvenliği uzmanlarından yardım ve destek alarak, iş kazalarını önlemeye yönelik
çalışmalar yapması gerektiğini vurguladı.
Ülkemizin iş kazalarında
Avrupa`da birinci sırada yer aldığını belirten Mustafa Akmansoy,"Ülkemiz, iş
kazalarında Avrupa`da birinci, dünyada ise 3. sırada yer almaktadır. 2008 yılında
865 olan ölümlü iş kazası, 2011`de 1563 olmuştur. Yapılan araştırmalara göre iş
kazaları sebebi ile ülkemiz her yıl 15 milyar dolar kayba uğruyor. Bu kaybın
yanı sıra Uluslararası Çalışma Teşkilatı (ILO)'nın yaptığı araştırmalara göre
mesleki hastalık ve iş kazaları, gayri safi milli hasılayı yüzde 3 ile 6
arasında kayba uğratıyor. Bu sebeple bir sanayi şehri olan ilimizde de iş
kazasının önlenmesi hem işçilerimizin daha dikkatli olması için hem de iş
verenlerimiz için gerekli çalışmalar yapılarak iş kazaları önlenmeye çalışılmalıdır.."
şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş'ta bir yılda
meydana gelen kaza istatistiğinin yüksek olduğunu ifade eden Akmansoy, 241
kazanın 15'inin ölümle sonuçlandığının altını çizdi
Muhtemel iş kazalarına karşı
bilinçli olunmasını gerektiğini vurgulayan Av. Akmansoy, yapılması gerekli
olanları şöyle sıraladı:
Kazaya uğrayan sigortalıya
hemen gerekli ilk yardım yapılmalıdır. Varsa ve işyeri doktoru, o an için
işyerinde ise, işyeri doktorunca veya sağlık memurunca ilk müdahale yapılır ve
kazalının en yakın sağlık kuruluşuna sevki sağlanır.
Görgü şahitlerinin ifadesi
alınarak, işverence 3 nüsha halinde olayın tafsilatlı bir şekilde oluş şekli
tutanağa geçirilir. Tutanak işveren veya vekili ve görgü şahitlerince
imzalanır.
Olay, kazanın meydana
geldiği yer zabıtasına (Jandarma veya Emniyet Birimlerine) derhal yazı ile
bildirilir. (Acil durumlarda telefon ile bildirim yapılır)
Sosyal Güvenlik Kurumu
ile ilgili Sigorta Müdürlüğüne kaza
anından itibaren en geç 3 iş günü içinde yazılı bildirimde bulunulur. ( Bu
bildirim Vizite kağıdı ile de desteklenerek sigorta işlem yönetmeliğindeki Ek 7
belgesi ile elektronik ortamda ya da elden ya da posta ile yapılır. )
Çalışma Sosyal Güvenlik
Bakanlığı ilgili Bölge Müdürlüğüne kaza anından itibaren en geç 2 iş günü
içinde yazılı bildirimde bulunulur.(Bu bildirim iş Kazası Bildirim Formu ile
yapılır.)
Kurum Müfettişlerince
soruşturmanın yapılacağı düşünülerek; işçinin fiilen işe başlamadan kendisinden
alınan veya işyeri doktorunca tanzim edilen doktor raporu (iş ağır ve tehlikeli
işe giriyorsa, akciğer grafisi ve kan grubu tespit edilmiş ''Ağır ve
Tehlikeli İşlerde Çalışabilir'' raporu ), aldığı tüm eğitimler, İŞ güvenliği için kendisine teslim edilen
malzemelerin teslim tutanağı, sertifikalar ve iş kazası anında işverence
tutulmuş bulunan tutanağın bir nüshası ayrı bir dosyada dosyalanır. İşyeri ile
ilgili tüm kontrol raporları hazırlanır.
İş kazası ağır yaralanmalı
ve ölümlü ise ve dosya Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmiş ise Başsavcılıkça
istenilen belgeler bir dosya halinde bu makama gönderilir.
İş kazalarından sonra dikkat
edilmesi gereken hususları da anlatan Av. Mustafa Akmansoy, şu hususları
belirtti:
Kaza formu doldurulurken çok
dikkatli hareket edilmeli, kaza iyi soruşturulmalı, yanlış ifadelerin
kullanılmamasına dikkat edilmeli, işyerini ve yetkilileri sıkıntıya sokacak
hareketlerden kaçınılması gerekir.
Kazalıların şahsi
dosyalarında bulunan ehliyet, sertifika, işçi sağlığı ve güvenliği eğitimleri
gibi evraklar ile ağır ve tehlikeli işler sağlık raporlarının güncelliği
kontrol edilmelidir.
Varsa işyeri işçi sağlığı ve
iş güvenliği uzmanı danışmana yada işyeri avukatına olaydan bilgi verilmeli ve
bu aşamalarda, öncelikle ve önemle onların önerilerine göre hareket edilmelidir.
Jandarma ve emniyet
kuvvetlerine haber verilirken, olayın ağırlığına göre işyeri avukatı da
işyerine beklenir. Karakolda ifadelere başvurulacağından, Jandarma veya
Emniyetteki ifadeler mutlaka avukat nezaretinde, yoksa işçi sağlığı ve iş
güvenliği uzmanıyla birlikte verilmelidir.
Ayrıca yaralıyı hastaneye
götüren kişilerin de ifadesi alınabileceğinden onlara ilk etapta, olay hakkında
görgü şahidi değiller ve olaya dair yeterli bilgi sahibi de değillerse, olayın
heyecanı ile bu kulaktan dolan, eksik bilgilerle herhangi bir ifade ve bilgi
vermemeleri önerilmelidir.
İş teftiş aşamasında ise
muhtemelen iş müfettişi işyerini kaza ile ilgili denetlemeye geleceğinden,
burada müfettişlere gereken kolaylığı sağlamak, işyeri ortamının mümkün olduğu
kadar düzgün olması, istenmesi muhtemel evrakların hazır ve düzenli şekilde
muhafaza edilmiş olmaları incelemenin sağlıklı şekilde yapılması açısından
önemlidir. Bu inceleme esnasında, telaşa kapılmaksızın, önceden bu tarz bir
incelemeye hazırlanmış evrakı ibraz etmek ve iş müfettişlerine verilecek
ifadeyi yine uzman nezaretinde vermek gerekir. Daha önceden, bu ifadelerin
hemen kazadan sonra tutulan kaza tutanağı ile örtüşerek hazırlanıp hazır bir
şekilde kenara konması işletme için çok daha iyi olacaktır. Bu soruşturmayı
varsa İSİG kurulu (İşçi sağlığı ve iş güvenliği Kurulu) yaparsa elbette çok
daha etkili olur.
Ayrıca SGK müfettişleri de inceleme için
gelebileceğinden bu tarz bir incelemeye de hazır olmak gerekir. SGK
müfettişleri hem evrak bazında, hem de diğer kayıtlara ve ağır ve tehlikeli
işler raporları gibi dokümanlara işleri gereği daha detaylı eğilebilmektedir.
Yeni çıkan bir tebliğe göre de artık bazı iş kazalarının teftişini SGK
elemanları da yapmaktadırlar.
Tüm evrelerde SGK ya
gönderilen EK 7 formu (3 iş günü içerisinde ) ile ÇSGB bölge çalışma
müdürlüğüne gönderilen formlar (2 iş günü içerisinde ) zamanında ve düzgün
şekilde tanzim edilerek gönderilmelidir. Bu sürelere mutlak surette riayet
edilmelidir.
İş kazasına sebep olan
makine ve ekipmanın kontrol raporları ile düzenli bakım kartları da incelemeler
için hazır edilmelidir.
Vizite kağıdı verildiğinde
vizite kağıdı ile SGK (EK7) formu da örtüşmelidir.
Elbette arzu edilen husus,
işletmelerde hiç iş kazası olmamasıdır.
KALİDA programın ikinci
bölümünde sorular ve cevaplara geçildi. İş kazalarında en çok karşılaşılan
sorular cevaplandırıldı:
Bir olayın iş kazası
sayılabilmesi için işçinin bedenen zarara uğraması mı gerekir?
Hayır, işçinin iş kazasından
bedenen zarar görmesi gerekmez. İş kazasına bağlı ruhsal rahatsızlıklar da iş
kazası kapsamına girer.
İşçinin kendi işi dışında bir
işten dolayı işyeri dışındayken başına bir kaza gelirse iş kazasından sayılır
mı?
Evet. Eğer patron işçiyi
herhangi bir iş için işyeri dışına göndermiş ve kaza o işin yapılması sırasında
meydana gelmişse bu olay iş kazası olarak değerlendirilebilir.
İş kazası sadece çalışırken
meydana gelen kazaları mı kapsar?
Hayır. İşçiler patronun
tuttuğu bir araç ile işlerine gider gelirken veya bir işyerinden patronun emri
doğrultusunda işyeri dışındaki başka bir işe giderken yolda başlarına gelen
herhangi bir kaza da iş kazası olarak değerlendirilir.
Bir iş kazası olduğunda işçi
bundan hemen zarar görmeyip sonradan rahatsızlık ortaya çıkarsa ne yapılabilir?
Bir olayın iş kazası olarak
sayılması için işçinin olay anında hemen bir zarara uğraması şart değildir.
Kaza anında bir belirti görülmeyebilir. Ancak sonradan ortaya çıkan bedeni ve
ruhi rahatsızlıkların kazaya bağlı olduğu doktor raporu ile tespit edilirse,
üzerinden yıllar geçse bile, bu kaza da iş kazası olarak değerlendirilir.
İş kazasına uğrayan işçinin
sigortalı olup olmaması önemli midir?
Hayır. İş kazası geçiren işçi
sigortasız bile olsa bağlı bulundukları SSK'ya yapılan bir başvuru ile
sigortalı işçilerin yararlandıkları bütün haklardan faydalanabilirler.
Kaza sonrasında geçici iş
göremezlik olduğunda ne olur?
Tedavisi süresince geçici iş göremezlik
ödeneği ödenir. Maluliyet durumu varsa tespit edilir. Ve maluliyet durumunun
%10'un üzerine çıkması ile maluliyet aylığı bağlanır.
İş kazasında işçi sigortasız
ise nelere dikkat edilmelidir?
Patronlar genellikle iş kazası
sonrasında, kazaya uğrayan işçi sigortasızsa, kazayı gizlemek için, kazazede
işçiyi SSK'ya ait olmayan bir hastaneye götürmektedir. Bu durumda işçinin hemen
SGK kaydı yapılmalı ve iş kazası bildirilmelidir. Ayrıca Kazazede ye ambulans ve hekim gelene
kadar zorunlu müdahaleler yapılmadan beklenmelidir. Aksi halde yanlış müdahale
sebebi ile kazazede daha ağır mağduriyetlere sebep olunmaktadır. Ve mümkün ise kazazede en kapsamlı ve yakın
olan tam teşekküllü bir devlet hastanesine götürülerek tedavi
ettirilmelidir.
Kazazede özel hastaneye
götürülürse ne olur?
Hayır. Eğer kaza ciddiyse ve
uzun süreli tedavi gerekiyorsa ilk olarak özel hastaneye getirilmiş bir
kazazede işçinin tedavi masraflarını SSK derhal ve tamamen ödemeyebiliyor.
Patronun da ortada bırakması durumunda hastane, tedavi masraflarını işçinin
ödemesini talep ediyor. Bu açıdan en doğrusu kaza sonrasında derhal en yakın
SSK Hastanesine başvurulmalıdır.
Kaza sonrası, kazazede işçinin
dinlenme süresi ne kadardır?
Kaza sonrasında işçinin ne
kadar istirahat edeceğine SSK Hastaneleri karar verir. SSK tarafından verilen
istirahat süresince işçinin işten atılması mümkün değildir. İstirahat süresinin
işçinin ihbar süresini 6 hafta geçmesi durumunda ise işveren işçiyi ancak
tazminatlarını vererek işten çıkartabilir.
İş kazası sonrasında işçi
işverene karşı ne yapabilir?
İşçinin iş mahkemelerine başvurarak maddi ve manevi tazminat davası açması en uygun yoldur.
(Fatih
YALÇIN)