Tarih: 07.01.2013 18:57

Minik Esra`nın hayatı kabus gibi

Facebook Twitter Linked-in

Minik Esra yaklaşık dört ay önce Kahramanmaraş'a gelmiş Suriyeli ailenin en büyük çocuğu. Esra'yı talihsizlikler anne karnındayken takip etmeye başlamış. Esra'nın babası, " ilk çocuğumuz olduğu için biz de çok acemiydik. Bebeğin doğum öncesi ve doğum sırasında dikkat edilmesi gereken konular hakkında çok bilgimiz yoktu. Şu anda kızıma baktığım zaman yaşadığı talihsizliklerin biraz bizim hatamızla beraber onun kaderi olduğunu düşünüyorum. Esra'ya baktığım zaman gözlerim doluyor, onun etrafa saçtığı gülücüklerle hayata tutunmaya çalıştığını anlıyorum." şeklinde konuşarak, insan hayatı, özellikle bir ailenin kendi çocuğu için, çok daha dikkatli olması gerektiğinin önemli olduğunu söyledi.

Suriye'deki karışıklıklardan dolayı Türkiye'ye gelmek zorunda kalan Suriye Türkmenlerinden bir ailenin kızı olan Esra'nın durumu hakkında bilgi veren babası Hüseyin Kahya doğum sırasında yaşadıkları talihsizlikleri şu şekilde anlattı: " Esra doğmadan önceki günlerde biz köydeydik. Eşimin doğum sancıları başladığında çıktım ve bir taksi aradım. Sonra bir taksi geldi eşimi de aldım ve taksiciye özel bir hastaneye gideceğimizi söyledim. Taksi şoförü Arap'tı, biraz konuştuktan sonra onun babamın tanıdıklarından biri olduğunu öğrendim ve bundan dolayı ona sanki biraz güven duydum. Yolda giderken sohbet ediyorduk, ben hastaneden önce kardeşime uğrayıp onu da alacaktım eşim yalnız olmasın diye, şoför gideceğimiz hastanenin çok fazla para aldığını, gelenleri soyduğunu falan söyledi. Onun yerine bizim oralarda ebelik yapanlar var, onlardan birine gitmemizin daha iyi olacağını anlattı. Ben de ona inanarak eşimi hastaneye götürmekten vazgeçtim. Kardeşimin evine gittik ve onu da aldık, bizim hastaneye gideceğimizi zanneden kardeşim ters yöne gittiğimizi görünce şaşırdı ve sordu, nereye gidiyoruz diye. Ben de durumu ona anlattım o da hayırlısı olsun dedi ve biz doğum için ebenin yanına gittik."

Esra'nın dünyaya geldikten sonra yaşayacağı sıkıntılar bu saatten sonra başlamış. Talihsizlikler, doğum için seçilen yanlış insanın sorumsuzluğu ve bir şey olmaz düşüncesiyle hareket etmesi Esra'nın kötü bir başlangıç yapmasına sebep olmuş. Esra'nın babası doğum sırasında yaşananları şu şekilde anlattı: " Doğum için geldiğimiz ebe bir takım şeyler yazdı ve ben hemen onları aldım geldim. Eğer kötü bir durum olursa hemen hastaneye yetişebilelim diye taksi şoförüne ayrılmamasını söyledim. Doğum geç kalmıştı aradan birkaç saat geçti ve hala doğum olmamıştı. Ben ebeye bir sorun olup olmadığını sordum, ebe bir şey olmadığını söyledi. Bu birkaç saat sonunda doğum gerçekleşmişti. Ama Esra doğduğunda ağlamamış ve yüzü morarmış haldeymiş. Ancak yarım saat sonra ağlamaya başlamış ve bu başlamadan sonra bu defa da sürekli ağlamaya devam etti. Bu olanlardan dolayı bana bilgi vermediler, daha sonra öğrendim. Esra sürekli ağlıyordu ve bir süre sonra doktora götürdük, muayenelerini yaptırdık, yine her hangi bir problemi olmadığını söyledi doktor.  Biz sürekli kontrollerine devam ettik, her defasında gözlenen bazı sorunların zamanla düzeleceğini söyledi doktor. Ama Esra'da ortaya çıkan gelişme bozukluğu ve diğer sorunları bir türlü düzelmedi. Daha sonra hastanelere götürdük ve doktorlar artık bir şey yapılamayacağını söylediler. Doğum esnasında beyne yeterli oksijen gitmemiş ve bu da Esra'nın bu hale gelmesine sebep olmuş.  Esra şu anda 6 yaşında ama hala 3 yaşında bir çocuk gibi görünüyor."

Türkiye'ye geldikten sonra, daha önce bacaklarını hareket ettiremeyen Esra yavaş yavaş hareket etmeye başlamış. Aynı zamanda sürekli ağlamaya devam etmesine rağmen Kahramanmaraş'a geldikten sonra ağlaması da azalmış. Baba Hüseyin bunlarında Allah'ın bir lütfu olduğunu söylüyor. Baba doktorların Esra artık düzelemez dedikleri için hiç ümit olmamasına rağmen hala böyle bir beklenti içinde olduklarını dile getirdi. Kahramanmaraş'a geldikten sonra maddi durumlarının yeterli olmadığı için doktora gidemediklerini belirten Hüseyin Kahya, bu konuda yapılacak en küçük bir yardımın bile kendilerini çok memnun edeceğini söyledi.  

(M. Serhat TOPALCA)

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —