Tarih: 03.05.2013 11:57

“Hükümet gizli gizli çalışmalar yapıyor”

Facebook Twitter Linked-in

Türk Eğitim Sendikası Göksun İlçe Temsilcisi Hurşit Keşoğlu, tanışma gecesinde yaptığı konuşmada toplumsal dayanışmanın önemine vurgu yaparak şöyle konuştu: " Dayanışma bir topluluğu oluşturanların duygu, düşünce ve ortak çıkarlarda birbirlerine karşılıklı bağlanması demektir. Toplumsal dayanışma ise toplumun kurum ve kuruluşlarıyla ortak değerlerde birleşmesi ve birlikte hareket etmesidir. Toplumsal dayanışmanın yaşamımızda çok önemli bir yeri vardır. Çünkü iyi yaşamamıza yardımcı olacak hareketlerden birisi dayanışmadır.

Başka dillerde olduğu gibi güzel dilimiz Türkçe'de de dayanışma üzerine sayısız deyim ve atasözü vardır. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Yalnız taş, duvar olmaz. Ekmeğini yalnız yiyen, yükünü dişiyle kaldırır. El eli, el de döner yüzü yıkar. Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz gibi örnekleri çoğaltabiliriz."

‘Aslında dayanışma bir güç toplama girişimidir.' şeklinde konuşan Keşoğlu sözlerine şu şekilde devam etti: " Dayanışma sırt sırta vererek, kol kola girerek, el ele tutuşarak ileri atlama, ileri atılma; yukarı sıçrama girişimidir. Dayanışma güç toplayarak ortak amaca ulaşma, istenileni ele geçirme, yakalama girişimidir. Dayanışma bir kurtulma, bir kazanma ve kurtarma girişimidir. Dayanışma bir erdemdir, bilinçli bir çabadır. Dayanışma bencilliği yere çalıp, paylaşmaya başlamaktır. Dayanışma, "benim" yerine "bizim"i koyabilmektir aslında. Dayanışmada, "Kurtulmak yok tek başına; ya hep beraber, ya hiçbirimiz!" diyebilmektir. Dayanışma, ortaklıktır. Ortak akıl ve ortak çabadır aslında. Dayanışma diri olmaktır; direnmektir. Dayanışma sorgulamak ve hak aramaktır. Dayanışma açıkça bir yerde durmak, açıkça bir yola girmek; açıkça saf tutmaktır, sıkı sıkıya sarılmaktır. Dayanışma sevgi, hoşgörü ve sıradanlıktır, sorumluluk duymak ve "Ben de varım!" demektir. Dayanışma örgütlülüktür. Bu örgüt bir dernektir, bir vakıftır, bir sendikadır, sıradan bir yurttaş girişimidir veya bir ailedir."

DAYANIŞMAYANLAR YENİLİR…

Dayanışma içinde olmayanların kaybedeceklerini söyleyen Keşoğlu şunları dile getirdi: "Dayanışmayanlar yenilir, kaybeder, yok olur. Dayanışmayanlar teslim olmaya mahkûmdur. Dayanışmayanlar tutsaklığa, yoksulluğa, horlanmaya ve sürünmeye mahkûmdur. Savaşları kazanarak kurtulmak, bağımsız ve başı dik yaşamak dayanışmanın sonucudur. Haklar, özgürlükler, aydınlık ve korkusuz yaşam, bilinçli bir dayanışmanın ürünüdür."

ORTAK AMAÇ DAYANIŞMADIR

Farklı görevlerde bulunanların da ortak amaçlarının dayanışma olduğunu ifade eden Keşoğlu şu şekilde konutu: "Dayanışmaya katılanların görevleri farklı olsa da, amaçları birdir, aynıdır; ortaktır. Dayanışma halinde olanlar iyi bir futbol takımı nasılsa öyledir. Kimi oyuncu pas verir, kimi gol atar, kimi de golü önler. Dayanışma halinde olanlar herhangi bir taşıt, bir araba nasıl yol alırsa öyledir. Kimi motorudur o taşıtın, kimi tekeri, kim ışığıdır. Başarı, dayanışanların görevlerini eksiksiz yapmasıyla elde edilebilir ancak. Görevlilerin görevini yapmaması veya eksik yapması yenilgiyi kaçınılmaz kılar. Paslar bakarak ve görerek doğru yere atılmıyorsa tek başına golcünün veya diğer oyuncuların çabası boşunadır. Bunun gibi, tekerlerinden biri patlak olan veya ışığı bozuk olan bir taşıt nasıl ve ne kadar yol alabileceğide malumdur. Yurdumuzun ve dünyamızın gerçekleri dayanışma bilincinin ve tutumunun güncellenmesini, geliştirilmesini ve dayanışma bayrağının yükseltilmesini gerektiriyor. Bizde bu dayanışmayı Türk Eğitim-Sen çatısı altında devam ettiriyoruz."

"MEMURLAR İŞTEN ÇIKARILMASI KOLAYLAŞTIRILIYOR"

Devlet memurları Kanununda yapılacak değişikliklerle Devlet memurlarının işten çıkarılmasının kolaylaştırılacağını savunan Keşoğlu konu hakkında şunları şöyledi: "İçinde bulunduğumuz bu günlerde, Hükümet tarafından gizli gizli bir takım çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar gerçekleşirse 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 128. maddesini değiştirerek devlet memurlarının memuriyetten çıkarılması kolaylaştırılmak isteniyor. Hatta Memur tanımını değiştirerek part time çalıştırmayı düşünüyorlar. Ama Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak bunlara karşı çıkmaya devam edeceğiz.

Eğitim-Sen Göksun ilçe temsilcisi Keşoğlu: "Yani değerli eğitim çalışanları, biz Sendikacılığı sözde değil özde yapan sendikayız. Biz Türk Eğitim-Sen'iz. "Türk Eğitim-Sen TSE EN ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Belgeli tek sendikadır. Çünkü sendikamızın faliyetlerinin merkezinde üye memnuniyeti ve mutluluğu vardır. Türk Eğitim-Sen dışarıdan bağımsız bir kuruluşa, çalışma yöntemlerini ve hizmetlerini denetime açabilecek kadar özgüven sahibi bir sendikadır. Türk Eğitim-Sen'e göre sendikacılık; "Hakkı Tutup, Kaldırmaktır." diyerek sözlerini bitirdi.

(M. Serhat TOPALCA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —