Denetimli serbestlik tedbiri
verilen hükümlülerin uyması gereken yükümlülükler arasında "belirlenen
programlara katılma" zorunluluğu olan hükümlülere Kahramanmaraş Denetimli
Serbestlik Müdürlüğü`nce her ayın ilk cuma günü kişisel gelişim programları adı
altında konferanslar verilmektedir.
Mayıs ayı konferansı
Kahramanmaraş Denetimli Serbestlik Uzmanı Sosyolog Şükrü BİLGİÇ tarafından
verildi. Açılışı yeni yapılan Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Çok Amaçlı
Salonunda Verilen konferansta Türkiye`de ilk defa uygulanan farklı bir yöntem
takip edildi. "Tartışmalı Konferans" olarak adlandırılan bu yeni yöntem
İngiltere, Kanada, Arjantin, Danimarka, Hollanda, Japonya, Finlandiya ve
Hindistan gibi ülkelerde de çokça kullanılmaktadır. Bu yöntemle; hükümlülerin
duygu ve düşüncelerini şiddete başvurmadan ifade etme, başkalarının fikir,
düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı duyma ve özgüvenlerini geliştirme gibi
amaçlara ulaşılması hedeflenmiştir.
Toplam 25 yükümlünün katıldığı
tartışmalı konferansta "Suç İşlemenin Bireyin Kendisi, Ailesi, Toplum ve Mağdur
Üzerindeki Etkisi" tartışıldı. Dört bölümde gerçekleşen tartışmalı konferansta
öncelikle yükümlülerden suç işlemelerinin kendilerini nasıl etkilediğini
anlatmaları istenmiştir. İlk bölümde genelde yükümlüler şu duygu ve
düşüncelerini dile getirmişlerdir: Cezaevine girdiğimiz için özgürlüğümüz
kısıtlandı, işimizi kaybettik, maddi sorunlar yaşamaya başladık, ailevi
sorunlar yaşadık, kimimizin ailesi parçalandı, toplum tarafından dışlandık,
işlemiş olduğumuz suçlardan dolayı vicdan azabı çektik, psikolojik sorunlar ve
sağlık problemleri yaşamaya başladık, kendimize olan özgüvenimizi kaybettik,
kendimize zarar vermeye başladık hatta kimimizin intihar girişimi oldu,
cezaevinde rahata alıştığımız için tahliye sonrası çalışamaz olduk, toplum
tarafından dışlandığımız için antisosyalleştik ve yeniden suç işlemenin eşiğine
geldik...
Tartışmalı konferansın ikinci
bölümünde suç işlemenin aile üzerindeki etkisi tartışıldı. Bu bölümde ise
yükümlüler; cezevine girdiklerinde kimimiz boşanmak zorunda kaldık, kimimizin
ailesi parçalandı, ailelerimiz maddi sıkıntı çekti, bazılarımızın aile üyeleri
geçimini sağlamak veya babalarına/büyüklerine özenmek için suça bulaştı,
işlemiş olduğumuz suçlar nedeniyle ailelerimiz yaşadıkları yerlerden
dışlandıkları için göç etmek zorunda kaldılar, ailelerimiz cezaevine bizleri
ziyarete geldiklerinde bizden çok daha fazla sıkıntı ile karşı karşıya kaldı...
şeklinde beyanlarda bulunmuşlardır.
Tartışmalı konferansın üçüncü
bölümünde ise suç işlemenin toplum üzerindeki etkisinin neler olabileceğini
anlatmaları istendi. Yükümlülerin bu konudaki düşünceleri ise şu şekilde olmuştur:
Cezaevindekilere devletin bakmak zorunda olduğu için devlet ekonomik kayba
uğrar, suç işleme yaygınlaşır, kuralsızlık egemen olur bunun paralelinde korku,
panik, haksız kazanç yaygınlaşır, adalete olan güven duygusu azalır, suç işleme
sıradanlaşır ve suç işleme bir çözüm olarak görülmeye başlanır.
Tartışmalı konferansın son
bölümünde ise hükümlülerden empati yaparak suç işlemenin mağdur üzerindeki
etkilerinin düşünülmesi istendi. Hükümlülerin yorum yapmakta zorlandığı bu
bölümde denetimli serbestlik uzmanı Sosyolog Şükrü BİLGİÇ yönlendirmesi ile şu
ortak sonuçlara ulaşılmıştır: Suçtan zarar gören kişi; işlenen suçtan bedensel
kayıp yaşayabilir; yaşanan olaydan duyduğu korku, panik, güvensizlik ve
depresyon halini uzun süre üzerinde atamaz; suç işleyen her mağdur intikam
hırsı ile suçluya dönüşebilir; ailesi parçalanabilir; toplum tarafından
dışlanır; içine kapanır; kendine zarar verme ve intihar riski yükselir ve yeni
mağduriyetler yaşayabilir.
Denetimli Serbestlik Uzmanı
Sosyolog Şükrü BİLGİÇ tarafından genel bir değerlendirme yapılarak
sonlandırılan tartışmalı konferans yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Yükümlüler
tarafından yoğun katılım gösterilen tartışmalı konferanslar kişisel gelişim
programları adı altında her ayın ilk cuma günü yapılacağı öğrenildi.(Selçuk
KILINÇ)