Ülkenin her alanında ciddi sorunları olduğunu belirten MHP Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan, "Ekonomi zaten sıfırlanmıştır, dolar 3 lirayı geçmiş durduğumuz yerde fakirleşiyoruz.
Bütün ödemelerimiz alt üst olmuş bütün dolar yükselişi,
Euro yükselişi nedeniyle borçlarımız artmış durumdadır. Tabi ki de bütün
kesimleri etkilemiş durumdadır. İşsizlik hat safhadadır, üretim düşmüştür, reel
üretim düşmüştür. Herkesin de sorunları da vardır. Çiftçinin sorunları vardır.
Memurun sorunları vardır bu ülkede işsizlik vardır. Tabi ki de bunların hepsi
konuşmaya değerdir. Ama bugün yaşadığımız sorunlar 13 yıldır AKP iktidarının
sonuçlarıdır. İşte ülkeyi iyi yönettiklerini söyleyenler istikrardan
bahsedenler bugün ülkeyi getirdiği nokta budur ve sözün bittiği yerdir. Başka
bir şey konuşmanın şuan hiçbir anlamı yoktur. Ülke bölünme noktasına gelmişse
bugün özellikten söz ediliyorsa ve bu özellikle ilgili çabalar, bununla ilgili
zeminler oluşturulmaya çalışılıyorsa artık bu ülkeye de başka bir şeyi
konuşmanın ekmeği konuşmanın ekonomiyi konuşmanın hiçbir anlamı yoktur." dedi.
Ülkece gelecek kaygısında olduğumuzu ifade eden Aycan,
"Değerli gönüldaşlarım Milliyetçi Hareket Partisi'nden Kahramanmaraş milletvekili
aday adayı olarak 26. dönem aday adayı olarak başvurumu belirtip bununla ilgili
konuşmak istiyordum ama bugün bu ortamda siyaset yapmak adına söylenecek
sözünde anlamı yok. Aday adaylarının da anlamı yoktur, millet seçimlerinin de
anlamı yoktur. Bugün ilkede bir gelecek sorunu yaşıyoruz. Yarınımızın ne
olacağını bilmiyoruz. Ülkemizin ne olacağını bilmiyoruz. Bu bir parti meselesi
değildir. Bu bir ülke meselesidir. Eğer bu ülkeye azıcık bağlıysa bir kişi
bugünden itibaren aklını başına toplaması lazım. 1 Kasım da olacak seçimlerde
vereceği oyla ülkenin bundan sonraki sürecinin ne olacağına kararlı. Bunun 7
Haziran sırasında da söyledim. Bu ülkenin kaderidir, dönümün noktasıdır dedim. Ama
biz anlatmaya çalıştık anlatamadık anlayamadılar karşılıklı olabilir ve sonuçta
çıkan tablo AKP'yi tek başına iktidardan etmiştir. Ama işte buna tahammül
etmeyenler tahammül edemeyenler verdikleri sözün karşılığı bedel ödemek
durumunda kalanlar bugün ülkeyi bir kez daha seçime götürmektedir." dedi.
Koalisyon sürecindeki duruşlarına değinen Aycan, "Aslında
biz onlara şunu da söylemiştik Milliyetçi Hareket Partisi'yle koalisyon
kurarsanız bu AKP'nin de kurtuluşu olur. Sadece ülkenin kurtuluşu değil sizin
de kurtulmanız tek çaresi tek reçetesi Milliyetçi Hareket Partisi'nin iktidar
olmasıdır. Bugün de aynı noktadayız bugün mecliste eğer Milliyetçi Hareket
Partisi yoksa bu bölünmeye bu ayrışmaya dur diyecek kimsede yok çünkü gerçekten
ülkesini seven, birlik ve beraberliğinden yana olan her insan Milliyetçi
Hareket Partisi'nin şemsiyesi altında toplanmak zorundadır. Bir taraftan HDP, KCK
yapılanmasının ürünü en HDP sayısını artırıp mecliste daha büyük bir şekilde
gelme çabası içerisinde olurken ve ülkeyi bölünmeye götürürken artık özellikten
söz ederken buna karşı çıkacak tek parti olan Milliyetçi hareket partisinin
daha güçlü ve daha büyük bir şekilde meclisi temsil edilmesi lazım. Eğer
meclisi daha büyük şekilde temsil edilmiyorsa edilmezse ve AKP bugün ki
durumundan daha düşük düzeye indiremezsek o zaman ülkenin bölünmesine de fırsat
vermiş oluruz. Ve buna sebep olan
herkeste vebal altındadır." dedi.
MHP'nin ülkenin kaderinde büyük rol oynadığını ifade eden
Aycan, "Bu safhada MHP dışında herhangi bir partiye oy veriyorsa ülkenin
bölünmesine vesile olmuştur diye düşünüyorum. Ve vebal altında olduğunu
hissediyorum. Allah onları ıslah etsin. Çünkü bu dediğim gibi geldiğimiz nokta
ülkemizin kaderidir. Belki yanı başımızda ki komşularımız gibi bile bir
şansımız olmayacak. Yani tabi hiç tasvip etmiyoruz o noktaya gelmesin bir
Irak'ın, Suriye'nin, Libya'nın, Mısır'ın yaşadıklarını inşallah yaşamayız ama
biz daha kötüsünü yaşıyoruz. Biz iç kargaşada çıkmadan kendi kendimize ülkeyi
bölüyoruz. O zaman bunca şehitlerin günahı neydi? Bugün kaç kişi şehit oldu hiç
önemi yok bir kişi bile bir Allah'ın kulu, bir askerimiz, bir polisimiz ölmüşse
bunun bedeli hepimizin boynunun üstündedir. Ve bugün sadece cenaze kaldırmaktan
öteye gitmeyen ahlar vahlarla göstermelik hareketlerle ömrümüzü geçiriyoruz.
Geçen hafta içerisinde biliyorsunuz 3 şehit verdik. Ben o şehit cenazelerine
katılmaktan çok utanç duyuyorum. Aileye karşı yani katılmak orda en önemli poz
vermek görev yapmak değildir. Utancımdan cenazeye gidemiyorum. Ailenin yanına
nasıl gideceksin ama her defasında gördüğümüz şu ki ilk perde de görüntü vermek
için maalesef bürokrasi ve AKP teşkilatı yarış içerisindedir." dedi.
"BU SEÇİM HER
ZAMANKİNDEN ÇOK DAHA ÖNEMLİ HALE GELMİŞTİR"
Şehit cenazelerinde yaşananlardan bahseden Aycan, "Önsen'deki
cenazede bir baktım Ben ne yapıyorum burada' diye kendi halimden utandım. Onun
için o ailenin durumunu görüp mezarın başından ayrıldım bir şey yapamıyorsunuz
göz göre göre yavrucaklar ölüyor ve göstermelik ağıtlar bir iki saatlik
göstermelik roller çiziyoruz ondan sonrada hiçbir şey olmamış gibi devam
ediyoruz. Birileri istismar ediyor utanmadan şehit olmak istiyorum diyor.
Utanmadan onlar mutlu öldü ne mutlu ailelerin diyor. Bu kadar istismarcılık bu
kadar suistimal ancak Türkiye de olur. Ancak Recep Tayyip Erdoğan yapabilir.
Dün işte kendi diyenler dün şehitlerin üstünden siyaset yapıyorsunuz diyenler
bugün şehitlerin üstünden siyaset yapmaktadırlar. Ve bu utanmazlık hat safhadadır.
Ama hiç birinin kanlarıyla ödediği bu borcu ödemeye ne yürekleri vardır, ne
duyarlılıkları vardır. Hatta bunu ihmal etmekte suistimal etmekte ve sadece ve
sadece kendi geleceklerini kendi saltanatlarının devamını istemektedirler.
Gelinen nokta budur onun için değerli gönüldaşlarım bu seçim her zamankinden
çok daha önemli hale gelmiştir. Bu seçim AKP'nin saltanatı Recep Tayyip Erdoğan
saltanatının sürüp sürmemesinin geldiği son noktadır." dedi.
"ÇARE MİLLİYETÇİ
HAREKET PARTİSİDİR"
Ülkenin içinde bulunduğu kötü durumları Milliyetçi Hareket
Partisi'nin çözeceğini ifade eden Aycan, "Başka hiçbir kimseden başka kurumdan
da medet ummanın anlamı yoktur. Çare biziz. Eminim ki burada ki her gönüldaşım
en az benim kadar bu konuda samimidir. Olay senin benim milletvekili meselemde
değil olay duruş göstermek günüdür. Biz ülkenin birlik beraberliğinden mi yana
mıyız yoksa ülkenin bölünmesinden mi yana mıyız? Buna karar vermek güçtür. Ya
AKP'ye oy vereceğiz ve AKP'nin politikalarına icraatlarına öylece onay vermiş
olacağız ya da bu icraatlara 13 yıldır iktidarda olan AKP'nin ülkeyi getirdiği
noktaya dur diyeceğiz. Ve bu yanlışlıkları göz önüne süreceğiz. İşte Milliyetçi hareket partisi 7 Hazirandan
sonrada bunu söylemiştir. Ve sadece ve sadece çözüm sürecini bitir demiştir.
Başka hiçbir şartta ileri sürmemiştir diğerleri zaten devletin temel
ilkeleriyle ilgili şartlardır. Ne söylemiştir anayasaya sadık kalın." dedi.
"Partimiz için bir şey istemiyorum" diyen Aycan, "Anayasa'nın
üzerine yemin ediyorsunuz, her gün anayasa suçu işliyorsunuz ondan sonra yemin
ederken yüzsüzce ertesi gün anayasayı çiğniyorsunuz o zaman devlet olmanızın
anlamı yok. Devletin başında olan kişiler önce anayasaya sadık olmalıdır. Biz
bunu istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz. Bu da zaten her vatandaşın devletin
cumhurbaşkanın en temel görevidir. Bu benim isteğim değil parti için bir şey
istemedim. Başkanlık istemedik, bakanlık istemedik. Kendi koltuğumuzu kendi
rantımızın kavgasında değiliz. Ülkemiz için elbette kriterlerimiz var bu
inanıyoruz ki her vatandaşın ilkesi olması gerektir. Ne diyoruz yolsuzluklarla
mücadele edelim diyoruz hayır etmeyelim mi diyeceksiniz. Var mı etmeyelim
diyen? Yolsuzluklarla mücadele etmek sadece MHP'nin mi görevidir? Herkesin
görevidir, ama siz yolsuzluklara paralel yapının darbesidir derseniz siz çözüm
süreci demokratik halktır derseniz siz çözüm sürecini bazen vazgeçilmezimiz der
bazen buz dolabına koyduk dersiniz." dedi.
Çözüm Süreci hakkında MHP'nin söylediklerinin doğru
çıktığını belirten Aycan, "Bugün akşam bir gün Recep Tayyip Erdoğan çözüm
süreci sırasında PKK silahlandı güçlendi diye itiraf edersiniz utanmadan biz
onu söylüyorduk zaten ondan sonra çözüm süresi kalksın dediğimiz zaman MHP'ye
karşı cephe alırsınız. Biz başka bir şey söylemeyiz sadece ve sadece bir
kriterimiz vardı dedik ki çözüm sürecinin her unsurudur ortadan kaldıralım
ülkemizin geleceği için bunu söyledik ülkemizin bölünmemesi için bunu söyledik
ama bunu diyen bizimle müzakere etmeye yanaşmayanlar bugün HDP ile iktidar
olmuşlar ve ülkeyi yönetiyorlar. Ve hükümetin içerisindeki bakanlar silahlı
kuvvetlerin terörist unsurlara müdahalesine karşı çıkmaktadır ve bunlarla
birlikte olabilmektedirler. Aynı ortamı paylaşabilmekte aynı kabilede görev
almakta onlara tahammül edebilmekte ama Türk milletinin geleceği için çözüm
sürecinin tüm unsurları bitirelim diyen MHP'ye tahammül edememektedir durum
budur." dedi.
"AKLINIZI BAŞINIZA
TOPLAYIN"
Kahramanmaraş halkına yalvardığını ifade eden Aycan, "Bu
seçim çok daha önemli hale gelmiştir ve dönüm noktasıdır artık yalvarıyorum.
Kahramanmaraşlı hemşerilerime yalvarıyorum. Allah rızası için aklınızı başınıza
toplayın üç beş kuruşluk için dünya çıkarı için saltanatı için değil ülkemizin
için eğer vicdanınız varsa bu seçimde AKP'ye dur diyelim ve tarafınızı belli
edin. Artık bu bir AKP ve MHP meselesi değil bu ülkenin geleceği meselesidir. Onun
için AKP'ye bu safa da oy veren herkes vebal altındadır ve bu sorumluluk
içerisinde davranmaları gerektiğini düşünüyorum. Bize düşen görevde eve çok zor
şartlarda siyaset yaptığımızı lanet olsun adına da siyaset yapmak deniyor ama
biz siyaset yapmak için siyaset yapmıyoruz ülkemiz için bunu yapıyoruz. Evet çok
yorgunuz çok tükenmişlik yaşayabiliriz ama tabi bizim ağa babalarımız yok para
babalarımız yok sanayicimiz yok ama bizim vicdanımız var gönlümüz var şuurumuz
var bu şuurla bir kez daha yollara düşeceğiz bu yüzden bugünden itibaren zaten
ara vermemiştik hep beraber bunun mücadelesini veriyorduk bu 2 aylık süre
içeresinde zaten cehalete kapılmamıştık seçim olduğu günden bunu söylemiştim
zaten hatırlarsanız tarihin en kısa milletvekilliğini yapacağız. Ve o gün
gelmişti demiştim ki seçim çalışmalarını bütün ilçe başkanlarıma da dedim
öğünden itibaren seçim çalışmalarına başlayalım diye bugün geldiğimiz noktada bu
resmiyet kazanmıştır. Onun için bir kez daha her şeyden fedakarlık edeceğiz. Ekmeğimizden
işimizden çocuklarımızdan da fedakarlık edeceğiz, bir kez daha anlatmaya
çalışacağız ve bu uğurda yola çıkmış bulunuyorum." dedi. (SİBEL ATICI)