Gündem

Gündem Haberleri

Tevbesiz Yağmur Duası

Tevbesiz Yağmur Duası

Geçtiğimiz Cuma saatinde, mutlaka diğerlerinde de olmuştur, bulunduğum camide yağmur duası yapıldı. Ben şahsım itibarıyla yapılan duaya âmin bile demeye utanmakla beraber cemaate saygımın ifadesi olarak iştirak etmek adına ve masum insanları düşünerek yine de âmin dedim. Fakat bazı yaşananları düşünmeden de edemedim.

Allah'ın varlığını tam olarak, hakkıyla düşünenler olmasa da ateistler de dâhil Allah'ı yok sayanların olmadığına inanıyorum. "İnanmıyorum!" diyenler bile bu söylediklerine kendileri de inanmıyorlardır. "İnanmıyorum" demek, sadece yükümlülükten kaçışın bir ifadesidir, ya da ben böyle düşünüyorum. Asıl söylemek istediğim ise bu değil tabi. Şunu söylemek istiyorum aslında; Yüce Allah, dünyaya gelen, akıl sahibi her insandan, gücünün yetebileceği davranışlarda bulunmasını ve başkalarının hakkına saygılı olmasını istemektedir. İnanmayan inanmayabilir, o bir açıdan kendi sorunudur, ama nerede olunursa olunsun, kişi, bulunduğu yerin kurallarına uymak, yani o yerde geçerli hak ve hukuk kurallarına uymak zorundadır.

Benim burada asıl söyleyeceklerimin bir kısmı herkesi ilgilendirmekle beraber daha çok inandığı halde inanmanın gereklerine riayet etmeyenlerle yöneliktir. Bırakın bir yerde misafir olarak bulunmayı, ücreti ödenen bir otelde bile uymak zorunluluğu olan kuralları vardır. Kimse ben buraya para ödüyorum, istediğim gibi hareket ederim diyemez. Peki, nasıl olur da içinde yaşanılan bir toplumda, toplum kuralları yok sayılabilir?

Kim ne düşünürse düşünsün, doğru bildiklerimi söylemek zorundayım;

Başka toplumları bir tarafa koyup öncelikle kendimize bir bakalım; insanların canı, malı, ırzı, namusu mukaddes mi, yani dokunulmaz hakları mı, hakları değil mi? Evet mukaddes ve hakları! Peki, bu ne kadar korunabiliyor? İnsanların sağlığını, akıl sağlığını korumak bir görev mi? Evet! Peki, uyuşturucu belası nerelere kadar ulaştı? Zina almış başını gidiyor mu? Evli olduğu eşinin namus hakkını korumayanlar var mı? Üretimde insanların sağlığını tehdit eden maddeler kullanılıyor mu? Adam kayırmalar oluyor mu? Hak sahiplerinin hakkı korunuyor mu? Bunları dile getirenlere sosyal baskı uygulanıyor, bir şekilde susturulmaya çalışılıyor mu? Daha fazlasını saymayacağım çünkü bu yazdıklarımı yazarken sinir sistemim bozuluyor. Örneklendirirsem şayet kırp dökülmeler yaşanır, bu sefer de fitneden korkarım!

Gelelim işin diğer yönüne; Allah, bir kısım kurallar koyduğu ve bunlara uyma konusunda insanları peygamberi ve kitabı ile uyardığı halde insanlar nasıl oluyor da ya da hangi yüzle Allah'tan yağmur isteme cüreti gösterebiliyorlar? Şahsen ben, toplumun içinde bulunduğu bu sapkınlıkları bilerek ve kendim açısından bir şey yapabildiğimi söylemediğim halde nasıl olur da Allah'a; "Bize yağmur göndermeni istiyorum," diyebilirim? Hangi yüzle bunu yapabileceğimizi birileri bir söylesin de biz de bilelim!

Üstelik dini yaşantısı ön planda görünenlerde bile böyle bir ceht yok! Hiçbir şey olmasa bile en kestirmeden söyleyebilirim, daha birbirlerini bile sevmeyi, hepsinin uyması gereken esaslardan yan çizmemeyi halledememiş bir topluluk neyi ile Allah'tan istekte bulunmayı hak etmiş olacaktır?

Yağmur duası yapmadan önce, bugüne kadar işledikleri günahlara bir daha dönmemek üzere Allah'a söz vererek tevbe edilmesi cemaate hatırlatılsaydı daha yerinde olacaktı derim.

Allah'ın çizgilerine uymayalım, ondan sonra da; "Biz senin dediklerini yapmıyoruz ama Sen bizim isteklerimizi yerine getir." dercesine bunca ahlak ve irfan, edep ve hayâ ihlalinden sonra istekte bulunalım! Allah aşkına bu kadar yüzsüzlük yeryüzünün neresinde var veya olabilir?

Şahsen ben utandım! Başka söyleyecek söz de bulamıyorum. Utanmak durumunda olanlaradır bu yazım.



1

Kahramanmaraş’ta Tarihi Eser Kaçakçılığı Operasyonu

2

“Her Türlü Afet ve Acil Duruma Hazırız”

3

Kahramanmaraş’ta emlakçılık sektörüne yeni bir boyut geliyor!

4

Sinan Akçıl, Şarkılarıyla Unutulmaz Bir Gece Yaşattı

5

İstiklalspor Basketbol Takımı Fırtına Gibi Başladı! 77-66’lık Zafer