Tarih: 07.01.2016 14:22

BURADAN SÖYLÜYORUM

Facebook Twitter Linked-in

Ben ülkemden ve dünyadan güzel şeyler duymak istiyorum ama maalesef duyamıyorum. Bu işlerin sorumlusu kim? Ülke dışındakilere sesimi duyurmam mümkün değil benim için ama ülkemde de duyuramıyorum. Ben kimim ki sesimi duysunlar, ben kimim ki sesimi duyurabileyim!

Haber dinliyorum psikolojim bozuluyor, bir haksızlık görüyorum umutlarım sönüyor, hayallerim yıkılıyor.

Adaletin sadece adliye saraylarında arandığı zamanda yaşıyoruz, adaletteki eksiklikler giderilmiyor, haklar koruma altına alınamıyor. Savcılar ve hâkimler mevcut yasalara göre işlem yapma durumunda, avukata yetki verilmiş, icabında bile bile haksızlığı savunabiliyor.

Az önce dinlediğim haber fikir dünyamın altını üstüne getirdi, sinir sistemimi mahvetti. Bir de bu olumsuzlukları yaşayanlar var, onların durumu nedir, hayalini bile kuramıyorum. Genç bir kız tacize uğruyor, tacizci bir müddet sonra, tacize uğrayan kızın psikolojisi bozulmamış gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor. Kız intihar ediyor. Kız daha önce de intihara teşebbüs etti gerekçesiyle psikolojik hasta olarak deşifre ediliyor. Kızın ailesi bir değil, birkaç kere yıkılıyor. İnsanların kendisini güvende hissetmemesi ne kadar felaket bir durum değil mi? Ben de kime konuşuyorsam?

O kız, psikolojik hasta bile olsa, tacizciye taciz hakkı nereden doğuyor. Bir kadının namusu, dünyadaki en büyük sermayesidir. Herkes bir an kendisini onun ve onun durumunda olanların yerine bir koysunlar bakalım! Eğer bir acı ve ızdırap duymayanlar çıkarsa onlar hastanın da hastasıdırlar.

Başka haberin şekli farklı olsa da o da az sinir bozucu değil. Bir okul müdürünün arkasından gelen kişi, hem de okulun içinde, defalarca on iki mi, on sekiz mi denildi, müdürün kafasına arkadan taşla vuruyor. Olayın, iki müdür yardımcısının okul etrafındaki uyuşturucu tacirlerine göz açtırmamaları sebebiyle yaşandığı söyleniyor. Bu nasıl iş? Çocukların emanetini üstlenen görevliler işlerini yapıyorlar, çocukları pislikten korumaya çalışıyorlar, adamların başına gelene bakın! Yarın bunu yapan ve azmettirenler de elini koluna sallayarak gezerlerse şaşmamak gerekir.

Güneydoğuda insanların yaşadıkları ne ile izah edilebilir? Geçen yine yazdım; bu hendekleri cinler mi kazdılar da bu adamlar görülmedi?

Hakkın yanında duracağını zannettiğiniz insanlar başka yerlerde duruyorlar, hak adına bir şey yazıp söylendiğinde saldırıya geçiyorlar, haklı olduğunuzu bilenlerin büyük çoğunluğu da sizin yanınızda olmuyorlar!

Bu nasıl bir âlem Allah aşkına? Vicdansızlar bu sorunun muhatabı olmadıkları için onlar cevap vermesinler, birazcık da olsa hislerini kaybetmeyen, adaletin yaşamasını isteyenler; siz cevap verebilir misiniz bu dünya bizim dünyamız mı?

Buradan söylüyorum; bu olup bitenler hayra alamet değil. Bir ülkede yaşayan herkesin, malı, canı ve bunlar kadar da ırz ve namusu ilk başta korunacak değerleridir. Yetkililer, lütfen işin ehli olmayanlara, vicdanı olmayanlara fırsat vermeyin ve insanların haklarını koruma altına alınız!

Bu gidişle vicdan sahipleri de elden çıkacaklar, denilmedi demeyin.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —