Tarih: 22.12.2021 14:58

İyi Partili Aylin Cesur`un Kadına Yönelik Şiddet Araştırma Önergesi Meclisi Hareketlendirdi

Facebook Twitter Linked-in

İYİ Parti Grubu adına söz alan Isparta Milletvekili Aylin Cesur, artan kadın cinayetlerini, kadına şiddet olaylarını ve çocuk gelinler konusunu verilerle tartışmaya açtı. Kadına yönelik şiddetle mücadelede iktidar politikalarının başarısız olduğunu söyleyen Cesur, kadına şiddet olaylarının artışından iktidarın bugüne kadarki tutum ve politikalarını sorumlu tuttu. "Kadına yönelik her şiddet olayında, artık iktidarın payını reddedemeyeceğimiz bir vahim noktaya geldik" dedi.

Cesur'un konuşmasının ardından AK Partili bir milletvekilinin Cesur'a yönelik "az gelişmişlik" suçlaması üzerine bir kez daha söz alan ve meclis kürsüsüne çıkan Cesur, ''Biz kadınların cinayete kurban gitmelerinden şikâyetçiyiz. Biz kızlarımızın erken yaşta evlendirilmelerinden şikâyetçiyiz. Biz kızlarımızın, kadınlarımızın sokakta özgürce, rahatça, kendi yaşama haklarını kullanarak yaşayamamalarından, nefes alamamalarından, bütün bunları korkuyla yapmalarından rahatsızız. İşte, bunları dile getirmek az gelişmişlikse biz az gelişmişiz kardeş, var mı itirazınız buna! Siz bunlardan memnun musunuz?" dedi.

"Son on üç yılda 3.600 kadınımızın cinayete kurban gitmesinden bizim rahatsızlığımız az gelişmişlik göstergesiyse ben burada bunu diyenleri kınıyorum. Bir kadın olarak kınıyorum, İYİ Partili bir milletvekili olarak kınıyorum, Genel Başkanı kadın olan bir partinin kadın milletvekili olarak kınıyorum"

Eleştiriyi getiren AK Partili vekile yönelik "Bir zamanlar kadın haklarını savunurken, yer değiştirip birdenbire kadına şiddeti eleştirenleri eleştirmeye başlayanları kınıyorum. Ne oluyor da sistem sizi, kadına şiddeti, kadın cinayetlerini tolere edebilir hale getiriyor?" diyen Cesur'un konuşması sık sık alkışlarla kesildi.

Milletvekili Cesur, sözlerini "Türk kadınlarına karşı biz sorumluyuz ve onları; size rağmen, sizlere rağmen, bu yozlaşmaya rağmen hak ettikleri yaşam koşullarına getireceğiz." diyerek tamamladı.

MİLLETVEKİLİ CESUR, ÖNERGE KONUŞMASINDA NE DEMİŞTİ?

İYİ Parti grubu adına yaptığı konuşmasında, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkıldığını, 6284 sayılı kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair kanunun uygulanmadığını, mahkemelerin çocuk evliliklerine göz yumduğunu belirten Cesur, "İstanbul Sözleşmesi'nden çıkıldığından beri ihbar ve şikayetlere ‘biz ilgilenmiyoruz artık', ‘aranızda çözün' deniyor." dedi. "Ankara Sözlşemesi" tartışmalarını hatırlatan Cesur, "Ne sözde, ne yasal olarak kayda değer bir ilerleme yok. Düşük profilli bir sesle dile getirilen bu mesele ne oldu? Kapandı mı, o da mı hikaye oldu?" dedi.

"İyi hal indirimleri, uzaklaştırma kararlarının verilmemesi, beraatlar…Bıktık bunlardan, bıktık, bıktık! Uygulayın şu yasayı demekten bıktık, sizi burada rencide etmek zorunda kalmaktan bıktık!" diyen Cesur, "Kadına yönelik şiddetteki artışa ‘tolere edilebilir' demiş bir bakanla yol yürüyorsunuz." ifadeleriyle iktidara yüklendi.

Toplumsal sorunların bir sebebi olarak da iktidarın siyaset dilini eleştiren Cesur, "Her konuda sürekli bir "gününü gösterme", "had bildirme", "asarız-keserizler", "savaş" dili yoktu Türkiye'de, ne oldu değerli arkadaşlar, silkelenelim Allah aşkına." dedi.

Kadına Yönelik Şiddet'in araştırılmasına yönelik araştırma önergesi ise AK Parti ve MHP oyları ile reddedildi.

 

İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur'un Kadına Yönelik Şiddet'in Önlenmesi konuşması esnasında kendine yöneltilen sataşmaya yanıtı:

Arkadaşlar ''Hangi İç Tüzük ihlali var?'' diyor, hemen söyleyelim, değerli hatip bizi az gelişmişlikle suçladı. Nedir bizim söylediğimiz ve savunduğumuz, bir hatırlayalım, eğer anlaşılmadıysa tekrar etmekte fayda var, belki heyecanına gelmiştir. Biz diyoruz ki İYİ Parti olarak ve aslında: ''Biz kadınların cinayete kurban gitmelerinden şikâyetçiyiz.'' Var mı buna itirazınız? Soruyorum. Biz kızlarımızın erken yaşta evlendirilmelerinden şikâyetçiyiz. Var mı itirazınız? Soruyorum.

Biz kızlarımızın, kadınlarımızın sokakta özgürce, rahatça, kendi yaşama haklarını kullanarak yaşayamamalarından, nefes alamamalarından, bütün bunları korkuyla yapmalarından rahatsızız. Siz korkan kadınlardan memnun musunuz? Biz bunu soruyoruz size.

O zaman eğer bütün bunlar, bizim bu rahatsız olduklarımız yirmi yıl bile değil son on üç yılda 3.600 kadınımızın cinayete kurban gitmesinden bizim rahatsızlığımız az gelişmişlik göstergesiyse ben burada bunu diyenleri kınıyorum.

Bir kadın olarak kınıyorum, İYİ Partili bir milletvekili olarak kınıyorum, Genel Başkanı kadın olan bir partinin kadın milletvekili olarak kınıyorum; ve bunu söyleyen eğer benim partimde milletvekilliği yapmış ve o sıralara gidinceye kadar kadın haklarını benimle aynı şekilde savunmuş, bu sıralarda bu kürsülerde savunmuş bir arkadaşım, yer değiştirince birdenbire kadına şiddeti ve kadına şiddeti eleştirenleri eleştirmeye başlamışsa kınıyorum.

Ne oluyor da tolere edebilir hâle getiriyor sizi sistem?

Ne oluyor da mücadele ederken bir anda tolere edebilir hâle geldiniz Bunu bilmiyorum ama bilmek de istemiyorum.

Çünkü Türk kadınlarına karşı biz sorumluyuz ve onları; size rağmen, sizlere rağmen, bu yozlaşmaya rağmen hak ettikleri yaşam koşullarına getireceğiz. İşte, bu az gelişmişlikse biz az gelişmişiz kardeş, var mı itirazınız buna!

 

İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur'un Kadına Yönelik Şiddet'in Önlenmesi konulu Araştırma Önergesi için İYİ Parti grubu adına konuşmasının metni:

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Eseri olmayanın yerinde yeller eser diyordu atalarımız ama sizinkiler çözümsüzlüklerle dolu bir sürü enkaz.

Ekonomik enkaz bugün gördüğümüz en canlı eser.

Yıllardır ilmek ilmek örülmüş, bir başka eser var orta yerde, her gün zalimce cinayete kurban giden kadınlar… Defalarca gelin bir komisyon kurup ne yapacağız araştıralım dedik reddettiniz. Kadına karşı şiddetle mücadele edemeyen bir basiretsiz ülke haline geldik. Gelin bundan çıkalım bugün burada değerli arkadaşlar!

Bir dönüp bakalım, neler olmuş hatırlayalım yeniden:

2008-2020 boyunca 3656 kadın cinayete kurban gitmiş.

2008'de 80 kadın cinayeti, 2020'de 471 olmuş.

2021 Kasım'ına gelindiğinde 441 kadın cinayeti gerçekleşmiş.

İşte bu, burada önergelerimize red verenlerin bunda payı olduğunu artık reddedemeyeceği bir vahim durum.

2020 ilk altı ayında, 117 bin 192 aile içi ve kadına yönelik şiddet meydana gelmiş ama sonra ne oldu bilen yok çünkü bilgi paylaşılmadı.

2015-2020 arasında 16-17 yaşlarında, 133 bin 750 kız çocuğumuz evlendirilmiş.

Niye biliyor musunuz? Çocuklara göz dikenlerin sırtları sıvazlandı, hukuk alet edilerek böylesine bir kötülüğe göz yumuldu da ondan.

İşte bu, bugün burda önergemizi red edeceklerin de bunda payı olduğunu artık red edemeyeceği bir vahim durum.

"Cinayetin kadını olur mu hiç, cinayet cinayettir" diyenlere susanların payı var bunda.

Şiddete uğrayan kadınlarımıza karşı, "üstünde ne varmış, o saatte orda ne işi varmış, hak etmiş" diyerek caniliği meşrulaştırmaya çalışanlara susmayanların bunda payı olduğunu artık red edemeyeceği bir vahim bu.

En az bir kez şiddete uğramış kadın oranı %38.

Psikolojik şiddete uğrayanlar %45,

Aile içi ekonomik şiddete uğrayanlar %30.

Buradaki kadınlarımıza soruyorum; bu dilimlere girmediyseniz eğer kendinizi şanslı hissediyor musunuz? Bugün de şiddete uğramadık deyip, uğrayanlara ah vah deyip rahatça başınızı yastığa koyabiliyor musunuz?

Ülkemizde sayıları artan ve kadın hakları konusunda sicili bizden daha kötü ülkelerden gelen sığınmacı saldırıları, artan ekonomik güçlüklerle gelen cinnetle artan saldırılar, senelerdir beslenen şiddet diliyle göz yumulan şiddet olayları…

Ve bunların besiyeri haline gelmiş, yazık edilmiş bir güzel ülkenin yazık edilen kızları, kadınları..

Kadınlarımızın başlarına gelmeyen ama korktukları, sakındıkları hadiseler ya?

Tehdit edilmeler, korkutulmalar, takip etmeler, sözlü tacizler, bağırmalar, hakaretler…

İşte bu da bugün bu önergeyi red edecek olanların, bunda payı olduğunu artık red edemeyeceği bir vahim durum..

Geçen yıl, "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı'nız başarısız olmuştur" demiştim. 2021'de de hiç olumlu bir gelişme yok.

2021'in unutulmayacak eseri var ama; Kadını koruyacağız diye söz verdiğiniz, İstanbul Sözleşmesi'nden çıktınız.

Ankara sözleşmesi fısıltıları vardı düşük profilli bir sesle, ne sözde, ne de yasal olarak kayda değer bir ilerleme yok bu da kapandı mı bilelim. O da hikaye mi oldu?

Ne oldu bu arada biliyor musunuz? 6284'ü zar zor uygulatırken, sözleşmeden çıkılmasıyla kadınlarımızın güvenliği iyice tehlikeye düştü İhbar ve şikayetlere "biz ilgilenmiyoruz artık" denildi. "Aranızda çözün" denildi.

İyi hal indirimleri, uzaklaştırma kararlarının verilmemesi, beraatlar…Bıktık bunlardan, bıktık, bıktık, uygulayın şu yasayı demekten bıktık, sizi burada rencide etmek zorunda kalmaktan bıktık.

Kadına yönelik şiddetteki artışa "tolere edilebilir" demiş bir bakanla yol yürüyorsunuz. Geldi, sözde bütçede bu konuyu açıklamaya kalktı ama tolere edilebilir demedim diyemedi Sayın bakan maalesef.

Bu "kadına yönelik şiddetle mücadele değil, ancak tolere ediyorsunuz" demek.

Şiddetten de şiddet dilinden de bıktı gençlerimiz, hepimiz bıktık. Bu ülkede eğitimden, sağlığa; ekonomiden, hak ve özgürlüklere her konuda sürekli bir "gününü gösterme", "had bildirme", "asarız-keserizler", "savaş" dili yoktu, ne oldu değerli arkadaşlar, silkelenelim Allah aşkına.  

Bir şiddete hedef olmuş ve aynı zamanda bir kadın olan Genel Başkanımız Meral Akşener için "bu daha birinci, daha neler olacak" dendi.

Gelin bu önergeyi kabul edin, yırtın zincirlerinizi.

Bakınız;

Bu ülkenin kadınlarına vicdanen borcunuz olur!

Her bir şiddete uğrayan kadına borcunuz olur.

Cinayete kurban giden her bir kadına borcunuz olur.

Çocuk yaşta evlendirdiğiniz her kızımıza borcunuz olur.

Korkuyla yaşayan her kadına borcunuz olur.

Biz, sizi uğurlayacağız, şiddet ortamını da kadınlarımızla birlikte sonlandıracağız.

Genel Başkanı kadın olan ve aynı zamanda bir kadın hareketi olan İYİ Parti'nin bir kadın milletvekili olarak tüm kadınlarımıza sözümdür.

Her kadınımızın özgür ve mutlu olduğu, güçlü ve huzurlu olduğu, emin ve güvende hissettiği, Türk kadının hak ettiği bir Türkiye'yi beraber inşa edeceğiz.

Aynı evrende yaşamamalı cellatlar ve çocuklar; ya ölmeli cellatlar, ya da hiç doğmamalı çocuklar..

Gelin önergemizi kabul edin bugün..

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —