Burdur'da sahipsiz köpeğin saldırdığı 20 aylık çocuğun babası yaşadıklarını anlattı
BURDUR (AA) - Burdur'da sahipsiz köpeğin saldırdığı 20 aylık Zehra'nın ailesi yaşadıklarını unutamıyor.
Bahçelievler Mahallesi'nde oturan Ayten ailesinin küçük kızı Zehra, evlerinin bulunduğu lojmanın bahçesinde geçen pazartesi günü sahipsiz bir köpeğin saldırısına uğradı.
Çenesinden yaralanan çocuğu ailesi Burdur Devlet Hastanesine götürdü. Tedavisinin ardından minik Zehra taburcu edildi.
Çocuğun babası Ferhat Ayten, yaptığı açıklamada, pitpull kırması olduğunu öne sürdüğü köpeğin bir süredir evlerinin bulunduğu bahçeye geldiğini söyledi.
Köpeğin bir anda çocuğunun yüzüne saldırdığını belirten Ayten, çok korktuklarını, o panikle çocuğu köpekten kurtardıklarını anlattı.
- "Korkuyoruz köpek gördük mü tedirgin oluyoruz"
Ayten, daha önceleri de mahalledeki köpeklerden korktuklarını, çocuklarını bahçeye bile rahat çıkaramadıklarını dile getirerek, bu olaydan sonra daha çok tedirgin olduklarını kaydetti.
Belediye görevlilerinin saldıran köpeği mahalleden aldığını belirten Ayten, "Çocuğumun dudağında ve çenesinde diş izi var. Allah'tan o sırada çocuğumun ayağı kaydı, yere düştü ve köpek ısırdığı yeri bıraktı. Daha büyük yara almadı. Hemen çocuğumu köpeğin önünden aldım ve hastaneye götürdüm. Kuduz aşısı başlattılar, şu an tedavi görüyor. Korkuyoruz köpek gördük mü tedirgin oluyoruz. Kızım artık köpek havlaması bile duysa ağlamaya başlıyor. 3-4 gündür geceleri sürekli ağlıyor çocuk. Eşimin de benim de psikolojimiz bozuldu, çok etkilendik." ifadelerini kullandı.
- "Bu soruna bir çözüm bulabiliriz"
Saldırgan köpeklerin toplatılmasını isteyen Ayten, şöyle konuştu:
"Her sokağa çıktığımızda bu korkuyla yaşamak zorunda değiliz. Biz büyük bir devlet olarak bu soruna bir çözüm bulabiliriz. Saldırgan köpeklerin toplatılmasını ve bir daha doğaya bırakılmamasını istiyoruz. Çocuğumuzu parka bile götüremiyoruz. Her taraf çocuk parkı değil, köpek parkı olmuş. Bu köpekler hareket eden, koşan çocuk görünce saldırıyorlar. Saldırıyorlar çünkü oralar artık onların yaşam alanı olmuş. Hayvanları biz de seviyoruz ancak özellikle yasaklı saldırgan ırkların doğada sokakta olmaması lazım."