Ebrar Sitesi'nde düşen pencerenin oluşturduğu yaşam alanı sayesinde enkazdan kurtuldular
KAHRAMANMARAŞ (AA) - GÖKHAN ÇALI - Kahramanmaraş'ta Ebrar Sitesi'nin enkazında kalan anne ve ikiz bebekleri, düşen pencerenin oluşturduğu yaşam alanı sayesinde kurtarıldı.
Kentte en çok can kaybının yaşandığı yerlerden Ebrar Sitesi'nde yaşadıkları binanın yıkılmasıyla enkaz altında kalan 32 yaşındaki Fatma Gonca Köse, arama kurtarma ekipleri tarafından depremin ilk günü 1 yaşındaki ikiz bebekleriyle kurtarıldı.
Bebekleriyle çadır kentte kalan Köse, AA muhabirine, 11 katlı binanın 6'ncı katında yaşadığını, eşinin tayin nedeniyle başka şehirde olduğunu söyledi.
Deprem gecesi bebeklerini uyutup saat 01.00 sıralarında yattığını belirten Köse, "Saat 03.50'de ağlayınca çocuğumu emzirmek için kalktım. Emzirdikten sonra tam telefonumu alıp yerime geçecektim ki sallantıyı hissettim. Hemen iki çocuğumu kavradım, düşer diye yerde yatırıyordum. Yatağın uçundan tuttum, depremin durmasını beklemeye kalmadı zaten bina üzerimize çöktü." dedi.
Bebeklerinin üzerine kapandığını, bu sırada omzuna tavandan kopan bir parçanın düştüğünü ifade eden Köse, şöyle devam etti:
"Çocuklarımı tutayım, üzerlerine kapanayım derken ayağımızın altından yer kaydı. Ben göbeğime kadar kumun, çakılın, fayans taşlarının arasına gömüldüm. Kendimi kurtarayım derken kızımın altındaki yer kaydı, kızım toprağın altına gitti. Saçının teli bile görünmüyordu ama sesi geliyordu. Oğlumu kucağıma çektim. Toprağı kazıya kazıya kızımı çıkardım. Toprağın altından avuçlayıp kumları atarken kızımın saçını da avuçlamışım, onu çektim çıkardım."
Köse, "Çok küçük bir kaya parçasının kenarındaki duvara sırtımı verdim. Çocuklarımı dizlerimin üstüne aldım." diyerek, bu sırada sarsıntının devam ettiğini anlattı.
- "Kolumun kırıldığını, kemiklerimin ağrıdığını hiç hissetmemişim"
Sesini birkaç saat sonra duyurabildiğini ifade eden Köse, yukarıya baktığında bir telefon ışığı gördüğünü söyledi.
Köse, o anda yaşananlara ilişkin şunları kaydetti:
"Buradayım, diye bağırdım. Birisi sesimizi duydu. Hiç bilincimi kaybetmedim, bayılmadım. Üstümüze pencere düşmüş, camı kırılmamış. O yüzden yaşam alanına hafriyat dolmamış. Kurtarmaya gelen gönüllü, 'Camı kırmam gerek.' dedi. Çocuklarımı dizlerimle karnıma sıkıştırdım, bir tahta parçasını başımıza tuttum. Camı kırdı. Bizi kurtarmaya gelen gönüllüye önce kızımı, sonra oğlumu verdim. Sıra bana geldiğinde anladım ki kolum tutmuyor. O ana kadar kolumun kırıldığını, kemiklerimin ağrıdığını hiç hissetmemişim. 'Ağabey ben çıkamıyorum' dedim. Biraz daha içeri geldi, kollarımın altından tutup beni yukarı doğru çekti. Hava karanlıktı ve yağmur yağıyordu. Herkes birilerini çıkartma derdindeydi."
Kendilerini enkazdan çıkaran kişinin, "Ebrar Sitesi'nde ikinci kurtulanlarsınız." dediğini belirten Köse, enkazı 10 gün sonra gidip gördüğünü ve gördüklerinden çok etkilendiğini anlattı.
Köse, "Komple kül gibi çökmüş. Çocuk odam istinat duvarı tarafına devrilmiş, biz öyle kurtulduk. Bunun bir tarifi yok, nasıl kurtulduk bilmiyorum." ifadelerini kullandı.
Oturduğu apartmanda 44 ev bulunduğunu, en az 220 kişinin yaşadığını belirten Köse, hayatını kaybedenler için duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Köse, "Ebrar Sitesi gerçekten mezar oldu. Biz nasıl çıktık bilmiyorum. Allah yardım etti. Ama bu kadar insan vefat etmişken, hele ağabeyimi kaybetmişken, yaşıyorum diye hiç sevinemedim. İnsan yaşadığına sevinemiyor. Tanıdığımız, parkta oturduğumuz insanlar vefat etmiş. Yaşamayan, anlattıklarımı anlayamaz." diye konuştu.