Enkazdan sağ çıkarılan kız kardeşler, kendilerini kurtaran itfaiye ekibiyle buluştu
MALATYA (AA) - HÜSEYİN YILDIZ/HİLMİ TUNAHAN KARAKAYA - Malatya'da, depremlerde yıkılan Ergül Apartmanı'nın enkazında annelerini ve 3 kardeşlerini kaybeden Dilek ve İrem Hancı kardeşler, kendilerini enkazdan kurtaran itfaiye ekibiyle buluştu.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerin en fazla etkilediği kentlerden olan Malatya'da 4 bin 442 bina yıkıldı.
Depremde yıkılan binalardan biri de Yeşilyurt ilçesine bağlı Çavuşoğlu Mahallesi'ndeki Ergül Apartmanı oldu.
Malatya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri, depremden 8 saat sonra enkaz altındaki Dilek (23) ve İrem Hancı'ya (20) ulaştı.
Enkaz altında Dilek Hancı'yla iletişim kurmayı başaran itfaiye personeli Selçuk Evren, genç kızı sürekli konuşturarak onun sakin kalmasını sağladı.
- Enkaz altında yaşananlar cep telefonu kamerasında
Yaşanan konuşmaların cep telefonu kamerasıyla kaydedildiği çalışma sonrasında Hancı kardeşler, itfaiye personelince enkaz altından çıkarıldı.
Kurtarma çalışmasında bulunan itfaiye personeli, annelerini ve 3 kardeşlerini kaybeden iki genç kızı, Yeşilyurt ilçesinde kaldıkları konteynerde ziyaret etti.
Dilek ve İrem Hancı, kendilerini yaşama bağlayan itfaiyecilere teşekkür etti.
- "Ağabey bizi bırakma, diye yalvardık"
Dilek Hancı, depremi hissedince cep telefonunu alıp koşarak kardeşlerinin odasına gittiğini, İrem'in üzerine kapandığını, annelerinin başka bir odada olduğunu söyledi.
Hancı, depremde yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Kitaplığın yanındaydık, arkası da kolondu, kardeşimi biraz kolona doğru çektim, zaten o sıra çöktük. Telefonun ışığını açtım, ilk başta annemleri aradım. Annemlerin sesini duyamayınca komşularımızla irtibata geçelim dedik, o sıra komşularımızla konuşuyoruz, dışarıdan sesler geliyor. En sonunda Selçuk ağabeyin sesini duyduk. Ağabey bizi bırakma, diye yalvardık. Bizi bırakmadı, çalıştılar ve o sayede kurtulduk, yoksa biz de çıkamazdık."
İrem Hancı ise şunları söyledi:
"Ablamla birlikteydik, telefonu yanındaydı. Biz sakin bir şekilde 112'yi aradık, daha sonra babamla iletişim kurduk. Sonra binadakilerin akrabaları duydukça geliyorlardı, akrabalarını bulmaya geliyorlardı ama bizi bırakıp giden çok oldu. Sonunda Selçuk ağabey geldi, bizi bırakmadı, çok ilgilendi, babamla konuştuğunu, akrabalarımızın geldiğini, bizi bırakmayacağını söyledi."
- Depremzede itfaiyeciler enkazdan insanları kurtardılar
İtfaiye Daire Başkanı Mustafa Katipoğlu, depremin ilk saatlerinden itibaren tüm ekiplerin sahada olduğunu, acil koduyla çalışma yürüttüklerini belirtti.
Deprem anında evlerinden çıkan ekibin herhangi talimat beklemeden enkazdakilere yardım ettiğini dile getiren Katipoğlu, şöyle devam etti:
"Evlerinden çıkıyorlar, herhangi bir talimat beklemeden enkazın içerisine sivil olarak giriyorlar. Çok şükür, Allah nasip etti çok can kurtardık, bu kardeşlerimiz de onlardan birileri. Bunları bu şekilde sağlıklı görmek bizi çok mutlu ediyor, kardeşlerimizin de sağlıklı olmaları bizi gerçekten sevindirdi. Bir kez daha hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum."
İtfaiyeci Selçuk Evren de deprem olduktan sonra ilk olarak evde önlemler aldığını ve daha sonra başka insanlara yardım etmek için evden çıktığını anlatarak, "Geçerken yolda bir itfaiye aracı gördüm, malzemelerinin olduğunu düşünerek arabamı bıraktım ve yanındaki binada çalışmaya başladım. Birkaç kişiyi çıkardım ve Dilek ile İrem'in bulunduğu bölgeye geldiğimde bayağı bir yoğunluğun olduğunu hissettim çünkü Dilek'le bayağı konuştuk. Konuşup içeride 5-6 kişinin olduğunu öğrenince orada çalışma kararı aldık ve elimizdeki imkanlarla çalışmaya başladık. Önce İrem'i çıkardık, sonra Dilek'i çıkardık." diye konuştu.
- Enkazda çalışırken ikinci depreme yakalandılar
Aynı binanın enkazının altında çalışırken 7,6'lık depreme yakalandıklarını fakat çalışmalara devam ederek daha çok insanı canlı çıkarmayı başardıklarını aktaran Evren, Dilek ve İrem'i kurtarmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Evren, "Sürekli söylerler ya, bunu anlatmak, kelimelerle ifade etmek zor diye, gerçekten de öyle. Bu mutluluğu ifade etmek çok zor. Beni bundan daha fazla ne mutlu eder diye düşünüyorum." dedi.