Etnospor'un Dayanışma Obaları, Türk dünyasını depremzedelerin yaşam ortamına getirdi

KAHRAMANMARAŞ (AA) - Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Türk dünyasındaki ülkelerle yapılan işbirliği sayesinde depremden etkilenen illerde kurulan Dayanışma Obalarında 2 binin üzerinde çadırın yer alacağını söyledi.

Depremin ilk gününden bu yana bölgedeki illerde geleneksel kıl çadırı kurulumlarını gerçekleştiren Dünya Etnospor Konfederasyonunun Kahramanmaraş Millet Bahçesi'nde kurduğu Dayanışma Obası'nda çocuklara özel masal anlatımı, yetişkinlere ise şiir söyleşi etkinlikleri düzenleniyor.

Ayrıca Dünya Etnospor Konfederasyonu tarafından bölgedeki çocuklara, motivasyonlarının artması için getirilen etkinlik tırında, uzman eğitmenler eşliğinde geleneksel sporlar ve oyunlar anlatılıyor.

Obada kurulan aşeviyle depremzedelere sıcak yemek imkanı sağlanırken, farklı illerden gelen psikologlar da her hafta çocuklar başta olmak üzere ailelere psikolojik destek veriyor.

Dünya Etnospor Konfederasyonu tarafından Kahramanmaraşlı depremzedelerin barınma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulan Dayanışma Obasındaki alanda iftarını açan Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, depremzede aileleri çadırlarında ziyaret etti.

Ailelerle görüşüp çocuklarla sohbet eden Erdoğan, AA muhabirine, Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak depremin ilk haftasında neler yapabileceklerini düşündüklerini, farklı festivallerde kullanılan ve depolarda bulunan 70'in üzerinde kıl çadırları hemen bölgeye sevk ettiklerini söyledi.

Kazakistan ve Kırgızistan'ında bu süreçte çadır gönderdiğine değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

"İlk etapta burada AFAD'ın yer göstermesiyle yaklaşık 250 civarı çadırı burada kurduk. Kazak ve Kırgız kardeşlerimizle bizim ekiplerimiz geldiler burada bu kurulumu yaptılar. Onun için aralarda Kazakistan ve Kırgızistan bayraklarını göreceksiniz. Daha sonra düşündük biz bu çadırları her sene festivallerimize yaptırdığımız için 'Bunların sayısını artırabilir miyiz?' dedik. Moğolistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan'la yaptığımız iş birliği sonucunda şu anda geldiğimiz noktada çeşitli lokasyonlarda 2 binin üzerinde çadıra ulaşacağız. Bunların her biri dayanışma obaları olacak. Ciddi desteği olanların isimleri, bayraklarına yer vereceğiz aynı şekilde."

Erdoğan, Güngören Belediyesi ile Göksun'da 100 çadırın yerleştirildiğini, Üsküdar Belediyesi ile de 200 çadırın üniversiteye hazırlanan öğrenciler için kamp yeri olarak kullanıma sunulduğunu ifade etti.

Yeni yapılacak çadırlarda ıslak zemin uygulaması yapılacağına işaret eden Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

"Burada Avşar'da üniversite kampüsü içerisinde yaklaşık 200 çadırın kurulumunu tamamlıyoruz. Diğer yer göstermelerle birlikte 2 binin üzerinde çadır ve yeni yaptığımız çadırlarda, çadırların içerisinde ıslak zeminlerde duşu, tuvaleti ve mutfak tezgahıyla birlikte yaptığımız için aslında bu çadırlar sizde gördünüz içerisinde ıslak zemin olduğu zaman konteynerden daha konforlu. Hem iç hacmi büyük olduğu için hem de metrekaresi büyük olduğu için içerideki aileler de 'burada ıslak zemin olduktan sonra konteynere niye gidelim ki?' boyutunda beğeniyorlar."

Kahramanmaraş'taki Muhsin Yazıcıoğlu Parkı'nda sınava hazırlanan öğrenciler için 20 çadırlık kamp oluşturulduğunu da aktaran Erdoğan, buradaki çalışmaların Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde devam ettiğini belirtti.

-"Çocuklara psikososyal destek sağlamış oluyoruz"

Erdoğan, bu çalışmaların yanı sıra düzenlenen bazı etkinliklerle çocuklara ve ailelere farklı olanaklar sağlandığına işaret ederek, "Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak kendi uzmanlık sahamız geleneksel sporlar ve oyunlar olduğu için bu çadır bölgelerinde kalan depremzedelerimize aynı zamanda etkinliklerle katkı sağlayama çalışıyoruz. Özellikle gençlere ve çocuklara yönelik at binme, ok atma, mangala, mas güreşi, sokak oyunları gibi oyunlarla ebru, masal anlatma, Karagöz ve Hacivat gibi etkinliklerle buradaki çocuklara psikososyal destek sağlamış oluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

-"Buradaki kaliteyi, düzeyi yükseltmeye çalışıyoruz"

Erdoğan, aynı zamanda Etnospor tırının bütün çadır kentleri dolaşarak renkli aktiviteler sunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Diğer çadır kentlerde olduğu gibi buralarda da etkinlik alanlarında halk eğitim merkezlerinin, milli eğitimin, Yeni Türkiye Eğitim Vakfımızın (YETEV) özel okulların gönüllü öğretmenlerinin çeşitli destek çalışmaları da devam ediyor. Biz hani ilk haftadan beri depremzedelerle olan diyaloğumuzda hem memnuniyeti görüyoruz, hem geçtiğimiz iki ayda taleplerin artık değiştiğini görüyoruz. İlk dönemdeki talepler daha hayatiyet taşıyan taleplerken şimdi insanlar artık çalışmaya yeniden başlamak istiyorlar, dükkanları varsa dükkanlarını yeniden ayağa kaldırmak istiyorlar. Bazı sağlık durumlarıyla ilgili uzun dönem bakıma muhtaç depremzedelerin ihtiyaçlarıyla ilgili adımlar atılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla devamlı buradaki kaliteyi, düzeyi yükseltmeye çalışıyoruz."

- Ahıska Türklerinden çadır bağışı

Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak yaptıkları çalışmalarla bu alanda önemli bir tecrübe kazandıklarını vurgulayan Erdoğan, "Bunlardaki kaliteyi yükselterek çalışmaya devam ediyoruz. Mesela bugün yine Kazakistan'dan Ahıska Türk'lerinden ayrıca bize 150 çadır getirip bağışlayan bir dostumuz buradaydı, onları kabul ettik ve buradaki depremzedelerle tanıştırdık. Bu Dayanışma Obaları aslında Türk dünyasının dayanışmasını da burada depremzedenin hayat ortamına getirmiş oldu." dedi.

Erdoğan, bölgede hayatın tekrar normale dönmesini arzu ettiklerini ifade ederek, "Bütün katkı sağlayan sponsorlarımızdan, destekçilerimizden, soydaşlarımızdan Allah razı olsun. Bizde depremzedelerimizin burada zaman zaman yanlarına gelerek, dertlerini dinleyerek, başka hayırseverleri onlarla bir araya getirerek dertlerine çözüm üretmeye, onlara bir yoldaş olmaya gayret gösteriyoruz. Bende iki farklı zamanda geldiğimde burada çadırlarda kendimde eşimle beraber kaldım. Dolayısıyla bende tecrübe ediyorum ki acaba eksiğimiz, gediğimiz ne var, daha ne yapmamız lazım. Bir ev ortamı sağlamaya çalışıyoruz. Burada hayatın normalleşmesi, yeniden ev ortamına dönene kadar bir eksiklik hissetmemelerini arzu ediyoruz. Mümkün olduğunca çabuk şekilde tekrar normale dönülmesini arzu ediyoruz." sözlerine yer verdi.