GAZİANTEP (AA) - ADSIZ GÜNEBAKAN - Gaziantep'te yanlış tedavi sonucu felç geçiren 2 çocuk annesi kadın, internetteki videolardan öğrendiği soğuk porselen süslemesiyle kendi işinin patronu oldu.
Yaklaşık 2 yıl önce yanlış tedavi sonucu felç geçiren 41 yaşındaki Neslihan Haydaroğlu, yatakta çocukluğundan beri merak ettiği el sanatı eğitimlerine yönelik videolar izledi.
Soğuk porselenle süsleme sanatını öğrenen 2 çocuk annesi kadın, vücudunu hareket ettirmeye başlamasıyla işe koyuldu.
Haydaroğlu, felci tamamen yendikten sonra evinde yaptığı ürünlerin de çevresindekiler tarafından çok beğenilmesi üzerine bir arkadaşının tavsiyesiyle tanıştığı Kadın Girişimci Destek Merkezi'ne (KAGİDEM) başvurdu.
Yaklaşık 6 aydır KAGİDEM bünyesinde faaliyet gösteren Haydaroğlu, hem firmalara ürün yapıyor hem de internet üzerinden satış yapıyor.
Haydaroğlu, AA muhabirine, çocukluğundan bu yana el işine çok yatkın olduğunu ve çok sayıda kursa katıldığını söyledi.
Yaklaşık 2 sene önce yanlış tedavi sonrasında felç geçirdiğini ifade eden Haydaroğlu, "Buna bağlı olarak evde yatağa bağımlı kaldım. Sonra yattığım yerde soğuk porselenin nasıl yapıldığına yönelik saatlerce videoları izledim. Biraz hareket etmeye başlayınca eyleme geçtim. Teyzemle beraber bir yol çizmeye başladık. Sürekli deneyerek, pişirerek, çöpe atarak tekrarladık ve başardık. Hiçbir şekilde eğitim almadan bunu gerçekleştirdik. Her gün kendimize bir şeyler kattık, kendimizi yeniledik. Şu anda geriye dönüp baktığımızda eski yaptığım hiçbir şeyi beğenmiyorum." diye konuştu.
İnsanların yaptıkları eserleri çok beğendiğini görünce mutlu olduklarını anlatan Haydaroğlu, "Eğer yatağa mahkum kalmasaydım, o boşluk süreci olmasaydı yine hayatın koşturmacasında hayallerimi erteleyerek zamanı geçirecektim. Şimdi 'Her şerde bir hayır vardır' sözünün aslında somut örneğiyim." dedi.
Cam, ahşap, bakır gibi herhangi bir materyale soğuk porselen yapabildiklerini kaydeden Haydaroğlu, şunları kaydetti:
"Çünkü soğuk porseleni sıcağından ayıran özelliği sağlam yapısı ve olduğu yerde taşlaşması. Fincanların, tabakların, mumlukların, her şeyin üzerine yapabiliyoruz. Hatta 'artık çöpe atıyım' ya da 'birisine veriyim' dedikleri her şeyi yeniden yapıyoruz ve çok şaşırıyorlar. Annelerinden ninelerinden kalmış kullanmadıkları tabakları, fincanları, bir tarafta unutulmuş ürünleri, yeniden istedikleri modelde renkte çalışmalar yapıp teslim ettiğimizde çok şaşırıyorlar. Ya da hasar görmüş ürünler küçük dokunuşlarla güzel bir esere dönüşüyor. Birkaç firmaya iş yapıyoruz, getirdikleri ürünlerin üzerine işleme yapıp teslim ediyoruz. Bir de internet üzerinden satış yapıyoruz, 'workshop'lar düzenliyoruz ya da kişiye özel çalışabiliyoruz."
Hayalini gerçekleştirdiğini aktaran Haydaroğlu, "Çocukluğundan bu yana bir şeyleri süslemeyi, renklendirmeyi çok seviyorum. Bu bana inanılmaz keyif veriyor. O yüzden bu atölyeyi kurabilmek bizim için çok değerli." ifadelerini kullandı.
Haydaroğlu'nun teyzesi 54 yaşındaki Şengül Maraşlı ise yeğenin hastalık sürecinin kendilerini "Ne yapabiliriz" diye düşünmeye ittiğini ve azimle çalışarak, başardıklarını sözlerine ekledi.