ŞERİFE AKKEÇECİ

Tarih: 31.07.2013 00:00

Hamdım, Hamdım, Hamdım…

Facebook Twitter Linked-in

Ne zaman pişer ne zaman yanarım bilemem lakin bir şeyi çok iyi bilirim ki; "hamım!"

Kaç zaman gerekli pişmek için

ve dahi kaç zaman yanmak için…

Ramazan-ı Şerif"te " tut beni ey oruç" derken vücut iklimime ruhumun derinlikleri; yolum ateşi kıyas götürmez Pir"in yoluna düştü…

Kalp, yarelerine derman olur deyu ne çok arzu etti ki o ateş ile hemhal olmayı Hz. Pir davet buyurdu…

Ve aylardan sonra hem de en güzel zamanda; on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif"in mağfiret deminde vuslat vuku buldu.

Can titredi, ten titredi, ruh titredi…

Kalpten göze , gözden tene inen şebnemler söndürmedi harını benliğin ve sadece mutlu olma hakkını kullandı beden, an-ı yaşarken…

Hasbıhale, kalbimi kalbine, derdimi, ahvalimi aşıkların sultanına arz etmeye geldi deyü inledi kalbin ritminde sessiz sözcükler…

Aşkın ateşiyle yanan başımı yaslarken ayak ucundaki taşlara, içimde çığlık çığlığa yükselen bir ses " ama beni unutma, hatırla ama…"

Bir vesile huzurdayım ya Hz. Mevlana … Sen ki Hacc"ı anlatırken Hacc"a özendirirsin, Namazı anlatırken namaza. Tövbe edenleri cuşa getirir, tövbenin lezzetini aldırır bir daha bir daha tövbe ettirirsin… Ben de tövbemi ettim eyy aşıkların  sultanı, dileğim şu ki; sen referans ol yürekte yükselen nidalarım için yaratana…

" ama beni unutma, hatırla ama…"


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —